Tıp

Aşırı Kalori Kısıtlaması Bağırsaklardaki Tehlikeli Bakterileri Artırabilir

Yazan: David Nield

Çeviren: Mehmet Emin Köse

Düzenleyen: Esranur Maral

Uzun Özet: Hem insanlar hem de fareler üzerinde yapılan çalışmalara göre düşük kalorili beslenme düzeniyle beslenen bireylerin bağırsak mikrobiyotasında çeşitli değişiklikler meydana gelmektedir. Düşük beslenme düzeni uygulaması sonrası bağırsaklarda bulunan genel bakteri koloni seviyesi düşmekte ve özellikle patolojik etkinliği kanıtlanmış olan Clostridioides difficile bakterisinin koloni seviyesi artmaktadır.

Son yıllarda ortaya konan birçok çalışma beslenme düzeninin insan yaşamı için önemini gözler önüne sermektedir. Gerçekleştirilen yeni bir çalışma gösteriyor ki düşük kalorili beslenme düzeniyle beslenen kişilerin bağırsak mikrobiyotasındaki bakterilerde çeşitli değişiklikler meydana gelmektedir. Özellikle bağırsakta patojenik etkiye sahip olan ve ishal, iltihap gibi rahatsızlıklara sebep olabilen Clostridioides difficile bakterisinin koloni seviyesi artmaktadır.

Bu çalışmaya katılan deneklerde bahsedilen problemler gözlenmese dahi bağırsak mikrobiyotasında C. difficile artışı ile kilo kaybı arasındaki bağlantı çeşitli yeni soruları gündeme getirmektedir.

Çalışma için 80 obez kadın denek olarak seçildi. Denekler iki ayrı gruba ayrıldı ve ilk grup düşük kalorili beslenme düzeniyle beslendi. Beslenme düzeni tamamen sıvı formda ve 800 kaloriyi geçmeyecek şekilde uygulandı. Diğer gruptaki bireyler ise tamamen kilolarını koruyacak şekilde beslendiler. Her iki grupda 16 hafta boyunca tıbbi olarak tamamen kontrol altında tutularak incelendi.

Beslenme düzeni değişikliği uygulanan grupta kilo kayıplarının yanında bağırsak bakterilerinde de önemli değişiklikler meydana geldi. Araştırmacılar genel bağırsak bakteri popülasyonunda azalma olduğunu saptadılar.

California San Francisco Üniversitesinden mikrobiyolog Peter Turnbaugh, “Bizim sonuçlarımız gösteriyor ki kilo yönetimi bir kişinin aldığı kaloriden çok daha karmaşık bir yapı ile etkileşim hâlinde.” diyor.

“Biz düşük kalorili beslenme düzeninin bağırsak mikrobiyotasını değiştirdiğini ve aynı zamanda tüm genel bakteri popülasyonunu azalttığını keşfettik.”

Çalışmanın ilerleyen aşamasında ise araştırmacılar beslenme düzeni değişikliği sonucu en çok kilo kaybeden beş kişinin dışkı örneklerini özel olarak tasarlanmış laboratuvar farelerine (bağırsak bakterileri mevcut olmayan) naklediyorlar ve bu fare grubunu beslenme düzeni değişikliği öncesi dışkı örneklerinin nakledildiği fare grubu ile karşılaştırıyorlar.

Beslenme düzeni değişikliği sonrası nakledilen dışkı örneklerine maruz kalan fare grubundaki üyelerde vücut kütlesinden yaklaşık %10 kayıp yaşanırken, diğer grupta nispeten herhangi bir değişim gözlemlenmediği rapor edildi.

Gerçekleştirilen fare mikrobiyom dizilemelerinde ise özellikle bir türün bolluğu dikkat çekmektedir: C. difficile. Bu bakteriler bağırsaklarımızda doğal olarak bulunsa da genellikle yemek yediğimiz zaman meydana gelen yağ metabolizması süreci tarafından kontrol altında tutulurlar. Ayrıca araştırmacılar C. difficile’nin metabolizmayı etkilemek suretiyle daha fazla şeker tükettiğini ve konağına bu yolla da zarar verdiğini gözlemlediler.

C. difficile seviyesi antibiyotik tedavisi ile azaltılabilir ancak bazen bu bakteri tedavi edilemez ishal problemine sebep olabilir ve bazen bu problem de ölümcül sonuçlar ortaya koyabilir.

Berlin Charité Üniversitesinden Endokrinolog Joachim Spranger, “Özellikle farelerdeki kilo kaybının sebebinin C. difficile tarafından üretilen toksinler olduğunu saptadık.” diyor.

“Buna rağmen ne katılımcılarda ne de deney hayvanlarında herhangi bir bağırsak iltihabına (enflamasyon) rastlandı.”

Araştırmacılar normal şartlarda C. difficile’nin olumsuz etkilerinin ne insanlar ne de farelerde ortaya çıktığını ancak düşük kalorili beslenme alışkanlığı olan ve bunu devam ettiren kişilerde C. difficile kaynaklı problemlerin ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca araştırmacılar özellikle kilo vermek için C. difficile bakterisi gibi potansiyel olarak oldukça tehlikeli bir bakterinin kısayol aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguluyorlar.

Gelecekte gerçekleştirilecek olan daha geniş çaplı çalışmalar sayesinde birçok soruya yanıt verilebileceği gibi özellikle obez bireylerin tedavisinde de daha sağlıklı yaklaşımların ortaya çıkmasına olanak sağlanabilecektir.

Son olarak Turnbaugh, “Birden fazla araştırma, bağırsak mikrobiyomunun kilo kaybını engelleyebileceğini veya artırabileceğini gösteriyor.” diyor.

Yoluyla
https://www.sciencealert.com/extreme-calorie-restriction-can-increase-dangerous-bacteria-in-the-gut-study-shows

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu