Yer Bilimleri

Dinozorların Kıyameti Olan Asteroit Dünya’ya Mümkün Olan En Ölümcül Açıyla Çarptı

Yazan: Caroline Brogan

Çeviren: Ümit Sözbilir                

Düzenleyen: Çağla Ayaz

Özet: Yeni benzetimler, dinozorları yok eden asteroitlerin Dünya’ya “mümkün olan en ölümcül” açıyla çarptığını gösterdi.

Benzetimler, asteroidin Dünya’yı yaklaşık 60 derecelik bir açıyla vurduğunu ve bunun da sera gazlarının üst atmosferde maksimum seviyeye çıkardığını gösteriyor.

Böyle bir çarpma muhtemelen milyarlarca ton kükürt ortaya çıkartıp güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasını engelledi, ayrıca 66 milyon yıl önce Dünya’daki yaşamın %75’ini ve dinozorları öldüren nükleer kışı tetikledi.

Bu durum, etkideki ölümcüllük için en kötü senaryolar arasındaydı. Çünkü üst atmosfere daha tehlikeli kalıntılar fırlattı ve nükleer bir kışa yol açan şey her yere dağıldı.

Profesör Gareth Collins (Yer Bilimleri ve Mühendisliği Bölümü)

3B sayısal etki benzetimlerinin birleşimiyle yapılan çizim ve çarpışma yerinden alınan jeofiziksel veriler; yeni modellerin, çarpma anından itibaren Chicxulub olarak bilinen kraterin oluşmasına kadar bütün gerçekleşen olayların yeniden üretilmesini sağladı.

Imperial College Londonun Yer Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden baş araştırmacı Profesör Gareth Collins şunları söyledi: “Dinozorlar için en kötü senaryo tam olarak gerçekleşti. Asteroit saldırısı, atmosfere inanılmaz miktarda iklim değiştiren gaz açığa çıkardı ve dinozorların yok olmasına yol açan bir olaylar zincirini tetikledi. Bu, olası en ölümcül açılardan biriyle çarpmasıyla daha da kötüleşti.”

“Benzetimlerimiz, asteroidin ufukta, belki de ufkun 60 derece üzerinde dik bir açıyla vurduğuna ve hedefine kuzeydoğudan yaklaştığına dair çarpıcı kanıtlar sağlıyor. Bunun etki üzerindeki ölümcüllük için en kötü senaryolar arasında olduğunu biliyoruz çünkü üst atmosfere daha tehlikeli enkazlar atıyor ve bu enkazları her yere dağıtıyor, bu durum nükleer bir kışa yol açan şeydir.”

Sonuçlar Nature dergisinde yayımlandı. 2630 kg/m3 yoğunluğa ve 12 km/s hıza sahip 17 km çapında bir asteroit kullanan benzetimler Bilim ve Teknoloji Tesisleri Konseyi (STFC, Science and Technology Facilities Council) DiRAC Yüksek Performanslı Hesaplama Tesisinde gerçekleştirildi.

Kraterin Oluşması

Chicxulub kraterindeki asimetrileri gösteren kütle çekimi haritası asteroidin çarpma açısını yansıtır.

Günümüz Meksika’sındaki Chicxulub kraterinin etrafındaki yeryüzünün üst katmanları, yüksek miktarda su, gözenekli karbonat ve tuz kayaçları içerir. Çarpışmadan dolayı ısıtıldığında ve bozulduğunda bu kayaçlar ayrışarak atmosfere çok miktarda karbondioksit, kükürt ve su buharı salacaktır.

Sülfür, bitkilerde fotosentezi durduran ve iklimi hızla soğutan aerosoller (güneş ışınlarını engelleyecek küçük parçacıklar) oluşturduğu için özellikle tehlikeliydi. Bu sonunda Dünya’daki yaşamın %75’ini öldüren kitlesel yok olma olayına katkıda bulundu.

Imperial, Freiburg Üniversitesi ve Austin’deki Texas Üniversitesinden araştırmacı ekibi, çarpma açısının ve yönünün teşhisine yardımcı olan benzetimleri derinleştirmek için jeofiziksel verileri kullanarak kraterin şeklini ve yeraltı yapısını inceledi. Analizleri ayrıca, 200 km genişliğindeki kraterin delinmesinden elde edilen ve çarpışmanın yarattığı aşırı güçlerin kanıtlarını içeren kayaları ortaya çıkaran son sonuçlarla da desteklendi.

En Yüksek Performans

Çarpma açısını ve yönünü teşhis etmek için çok önemli olan; kraterin merkezi, tepe halkasının merkezi -kraterin kenarındaki ağır kırık kayalardan yapılmış bir dağ halkası- ve kraterin yaklaşık 30 km altında bulunan yoğun yükseltilmiş manto kayalarının merkezi arasındaki ilişkiydi.

Chicxulub gibi büyük kraterler birkaç dakika içinde oluşur ve kraterin altında muhteşem bir kaya sıçraması içerir.

Dr. Thomas Davison (Yer Bilimleri ve Mühendisliği Bölümü)

Chicxulub’da, bu merkezler güneybatı-kuzeydoğu yönünde, krater merkezi tepe halkası ve manto-yükseltme merkezleri arasında hizalanır. Takımın 60 derecelik bir açıyla 3B Chicxulub krater benzetimleri bu gözlemleri neredeyse tam olarak yeniden üretti.

Benzetimler krater oluşumunu benzeri görülmemiş bir şekilde yeniden yapılandırdı ve bize dünyadaki en büyük kraterlerin nasıl oluştuğuna dair daha fazla ipucu verdi. Chicxulub etkisinin önceden yapılmış tamamen 3B benzetimleri, geçici krater olarak bilinen kabukta derin bir kâse şeklindeki deliğin üretilmesini ve kayaların, suyun ve çökeltinin atmosfere atılmasını içeren etkinin sadece erken aşamalarını kapsamıştır.

Bu benzetimler, kraterin oluşumunda bu ara noktanın ötesine geçen ve kraterin oluşumunun son aşamasını yeniden üreten, geçici kraterin son yapıyı oluşturmak için çöktüğü ilk aşamadır (Aşağıda akan resimlere bakınız.). Bu, araştırmacıların 3B Chicxulub krateri benzetimleri ile jeofiziksel verilerle ortaya çıkarılan kraterin günümüzdeki yapısı arasında ilk karşılaştırmayı yapmalarına izin verdi.

Freiburg Üniversitesinden ortak yazar Dr. Auriol Rae şunları söyledi: “Neredeyse bir kilometrelik tortul kayaların altına gömülmesine rağmen jeofiziksel verilerin krater yapısı hakkında çok fazla şey ortaya koyması dikkat çekicidir. Bu durum etkinin yönünü ve açısını tanımlamak için yeterlidir.”

Araştırmacılar, çalışmanın bize dinozor kıyameti etkisi hakkında önemli bilgiler verirken, diğer gezegenlerdeki büyük kraterlerin nasıl oluştuğunu anlamamıza yardımcı olduğunu söylüyor.

Imperial Yer Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden de ortak yazar Dr. Thomas Davison şunları söyledi: “Chicxulub gibi büyük kraterler birkaç dakika içinde oluşuyor ve kraterin altında muhteşem bir kaya sıçraması içeriyor. Bulgularımız, etki yaratan asteroidin ayrıntılarını teşhis etmek için bu yeniden birleşimin (rebound) nasıl kullanılabileceğine dair anlayışımızı geliştirmeye yardımcı olabilir.”

Yoluyla
https://www.imperial.ac.uk/news/197694/dinosaur-dooming-asteroid-struck-earth-deadliest-possible/

Ümit Sözbilir

Sorgulamayı seven bir doktora adayı, yüksek enerji fizikçisi, astronomi sevdalısı, çevre fizikçisi, kitap kurdu, bilmeden konuşmayan. https://www.cern.ch/usozbili

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu