Yazan: Rich Haridy
Çeviren: Ümit Sözbilir
Düzenleyen: Esranur Maral
Özet: Yeni bulgular, büyük ve detaylı dövmelerin cildin ter yoluyla kendini serinletme yeteneğini bozarak kişinin ısıya bağlı yaralanma riskini artırabileceğini öne sürüyor.
Dövmeler cildin terleme yeteneğini bozar mı? Dövmelerin dünya çapında her yerde bulunmasına rağmen, bu soru şaşırtıcı derecede az araştırma ilgisi gördü. Türünün ilk örneği olan yeni bir çalışma, mürekkepli cildin ter bezlerine zarar verebileceğini ve vücudun kendini hızla soğutma yeteneğini azaltabileceğini öne sürüyor.
2017’de Alma Kolejinden Maurie Luetkemeier, dövmelerin ter bezlerimizin temel işlevine müdahale edip etmediğini araştıran ilk titiz modern çalışmalardan birini gerçekleştirdi. Araştırmacılar, terlemeyi tetiklemek için küçük bir elektrik akımı kullanan ve kistik fibrozis için erken tarama yöntemi olarak yeni doğanlarda ter testi yapmak için yaygın olarak kullanılan Macroduct Ter Toplama Sistemi adlı bir araç kullandılar.
Luetkemeier’in ilk çalışması, dövmeli cildin berrak ve mürekkepsiz cildin yaklaşık yarısı kadar ter ürettiğini gösteren endişe verici bulguyu ortaya çıkardı. Dövmeli deriden kaynaklanan terde normalden önemli ölçüde daha fazla tuz bulundu ki bu da dövme mürekkebinin ter bezlerinin işlevini bozabileceğini düşündürüyor.
2017’de Luetkemeier, “Ancak, sonuçlarımız konusunda biraz temkinli davranıyoruz.” dedi. “Ter bezlerini uyarmak için kullandığımız süreç, vücut sıcaklığındaki bir yükselmenin ardından kendinizi soğutmayı içeren normal süreçten farklıdır.”
Geçen yıl Avustralyalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, dövmeli cildin gerçek yaşamdaki egzersiz koşullarına nasıl tepki verdiğini test ederek Luetkemeier’in deneylerini takip etti. Bu çalışma esasen 22 denekte farklı cilt bölgelerinde bireysel ter oranlarını ölçtü. 20 dakikalık egzersizin ardından araştırmacılar, mürekkepli cilt ile mürekkepsiz cilt arasında üretilen ter hacminde hiçbir fark görmediler.
Geçen yıl Avustralyalı araştırmacı Ben Desbrow, “Önceki çalışma, dövme yaptırmanın yerel ter oranını azalttığını ve ter sodyum konsantrasyonunun arttığını gösterdi.” dedi. Ancak ter tepkisi, egzersiz koşulları yerine yapay bir uyarma tekniği kullanılarak tetiklendi. Verilerimiz, deri dövmelerinin egzersize tepki olarak üretilen ter miktarını veya sodyum konsantrasyonunu değiştirmediğini gösteriyor.”
Yeni çalışmasını tanıtan Luetkemeier ve meslektaşları, Avustralya çalışmasındaki çelişkili bulguları geri çekerek önceki Avustralya araştırmasında iç veya cilt sıcaklığı kaydedilmediği için, ısıl kaynaklı terlemenin dövme nedeniyle bozulup bozulmadığını bilmenin zor olduğunu öne sürüyor. Bu nedenle bu yeni çalışma, giderek bölünen soruyu araştırmak için başka bir deneysel yaklaşım kullandı.
Araştırmacılar, 10 dövmeli kişiyi işe aldı ve onları tüm vücuda ılık su yaymak için tasarlanmış bir tüp astarlı giysiye yerleştirdi. Bu, araştırmacıların dövmeli cilt tarafından tam olarak ne kadar ısıl kaynaklı ter üretildiğini araştırmalarını sağlıyor.
Bulgular, dövmeli ve berrak cilt arasında terlemenin başlangıcında hiçbir fark olmadığını ortaya koyuyor, bu da vücudun ter tepkisini tetikleyen nöral sinyalin dövme mürekkebi tarafından değiştirilmediğini gösteriyor. Bununla birlikte, dövmeli deri dövmesiz deriden daha az ter üretiyordu ve ürettiği ter daha tuzluydu.
Araştırmacılar yeni çalışmalarında, “Ekrin ter bezi kanalının potansiyel işlevsel hasarını da ortaya koyan önceki çalışmalarla birleştiğinde dövme işleminin daha önce dikkate alınmamış uzun vadeli sonuçları var gibi görünüyor.” diye yazıyor.
Luetkemeier’in dövmeli cildin dövmesiz cilde göre yaklaşık %50 daha az ter ürettiğini tespit eden 2017 çalışmasına kıyasla bu yeni araştırma, dövmeli cildin yalnızca yaklaşık %15 daha az ter ürettiğini gördü. İki bulgu arasındaki farklar henüz anlaşılmadı ancak çalışma, değişimlerin terlemeyi tetiklemek için kullanılan iki deneysel yöntem arasındaki mekanik farklılıklarla açıklanabileceğini varsayıyor.
Sonuç olarak, dövmenin ciltteki ter bezlerini nasıl etkilediği hâlâ tam olarak belli değil ancak Luetkemeier ve meslektaşları dövmenin bir şekilde kişinin ter bezlerine zarar verdiğinden eminler ve bu, vücutlarının çoğunu kaplayan geniş dövmelere sahip kişilerde klinik olarak geçerli olabilir.
Yeni yayımlanan çalışmada araştırmacılar, “Bu veriler, dövme yapmanın salgı mekanizmalarına işlevsel olarak zarar verdiğini, salgı bezinin refleks kapasitesini etkilediğini ancak terlemeyi başlatmak için nöral sinyalleşmeyi etkilemediğini gösteriyor.” sonucuna vardı. “Terlemenin azalması, özellikle dövme vücut yüzey alanının daha yüksek bir yüzdesini kapsadığında ısı dağılımını etkileyebilir ve dövme yaptırmanın potansiyel bir uzun vadeli klinik yan etkisi olarak düşünülebilir.”
Yeni çalışma Journal of Applied Physiology‘de yayımlandı.
