Video

Gelecek Bilimde’nin Hikâyesi

Not: Bu yazı YouTube kanalımızda yayınlanan videonun sadeleştirilmiş sürümüdür.

Bugüne kadar yüzlerce bilim insanı ile yayın yaptık, bilim anlattık fakat kendimizi ve hikâyemizi hiç anlatmadık. Gelen yorumların çoğu kanalın bu kadar az izlenmeyi hak etmediği yönünde. Evet biz de bunun farkındayız lakin bir karar vermemiz gerekiyor. Ya burada YouTube platformunun istediği doğrultuda ticari düşünen yani günün sonunda YouTube’a para kazandırıp popüler bilim yapacak ve elbette ki popülist olacaktık ya da kendi yağımızda kavrulacaktık. Biz nitelikli kitlemizle özgür ve bağımsız bir şekilde kâr amacı gütmeden devam etmeyi tercih ediyoruz. Burayı şirket ve gelir kapısı olarak kurmadığımız, ajanslarla kâr amacı güderek çalışmadığımız ve niş bir iş yaptığımız için pazarlama kısmında iyi olmadığımızı kabul ediyoruz. Reklam ve sponsorluk derdinde olup onların yönlendirmesiyle içerik çekmiyoruz. E hâliyle de gücümüz aslında özgürlüğümüzde. İşte bu yüzden Gelecek Bilimde platformu bugüne kadar biraz kapalı kutu gibi kaldı farkındayım. Bu yüzden değerli vaktinizden alarak sizlere hikâyemizi anlatmak istiyorum. 

Kim olduğumuzu, nasıl kurulduğumuzu, ekip yapılanmamızı ve gelecek planlarımızı ilk defa tüm detaylarıyla burada sizlere anlatacağım. Bunun dışında burada bizlere sıkça sorulan “Evrim Ağacı’ndan mı ayrıldık, bağlantımız ne, ekibe nasıl katılabilirsiniz?” gibi soruların cevaplarını da bulacaksınız.

Öncelikle Sevgili Cevdet Acarsoy ile ortak olarak kurduğumuz bu kanalın şu anki yöneticisi olarak kendi hikâyemden başlamak istiyorum. Ben Burak Çankaya, 21 Aralık 1989’da Yozgat’ta dünyaya geldim. Yaklaşık 3 yıl orada yaşadım ve daha sonra babam daha iyi bir eğitim alabilmem için bizleri Antalya’ya taşıdı. Çocukluğumdan beri bilime meraklı biriydim. Oyuncak arabaların motorlarını söker kendi DeLorean zamanda yolculuk aracımı yapmaya çalışırdım. Hatta Geleceğe Dönüş filminden hatırlayacağınız Dr. Emmett Brown’un bilimsel deneyler yaptığı gençlere bilimi sevdirdiği televizyon programının müdavimiydim ve gelecekte onun yaptığı gibi çocukları ve gençleri bilime yönlendirmek istiyordum ama ülkemizin acı gerçekleri de ortadaydı ve bu yüzden asıl hedefim özellikle gelir durumu düşük olan çocuklar ve kız çocuklarının daha iyi bir eğitim almasıydı. Onları zor koşullara rağmen temel bilimlere yönlendirmek istiyordum çünkü ailemdeki ve çevremdeki kız çocukları okutulmamıştı. Mesela 4 halam var, maalesef hiçbiri okumamış ve ister istemez kocalarının ellerine bakıyorlardı. Onun dışında benim için özel bir yeri olan rahmetli anneannem çok zeki bir kadındı ve matematikte çok iyi olduğu hâlde “Kız çocukları okula gönderilmez!” denilerek okuldan alınıp tarlada çalıştırılmıştı. İşte bu ve buna benzer bizzat tanık olduğum üzücü hikâyeler aslında bugünkü geldiğimiz ve hayatımın çoğunu verdiğim evladım gibi büyümekte olan Gelecek Bilimde’nin temellerini atmıştı. 

Buranın felsefesini anlamanız için Oğuz Atay’ın Bir Bilim Adamının Romanı kitabını mutlaka okumanız lazım. Mustafa İnan gibi hayatını toplumun aydınlanması yolunda harcayan bütün bilim insanlarını minnetle anıyorum. Ayrıca köy enstitüleri de bizim çok önemli bulduğumuz kurumlardan biriydi keşke kapatılmasaydı. Yani özellikle kadınların özgür olmadığı ve eğitimden mahrum bırakıldığı toplumlarda toplumsal aydınlanma maalesef mümkün değildi. 

Dediğim gibi kendimden bahsetmeyi çok sevmiyorum fakat burayı neden kurduğumuzu anlamanız için biraz bunları anlatmam gerekti. Buranın neden maddi kazanç odaklı olmadığının, neden âdeta sivil toplum kuruluşu gibi, açık akademi gibi toplumsal konularda sorumluluk aldığının nedenlerini anlamış olacaksınız. Çünkü bu hayatta paradan daha önemli bir şey varsa bir insanın hayatına dokunmak, karanlığa lanet okumaktansa bir ışık yakmaktır

Gelecek Bilimde’yi kurmadan önce Bilim Treni adlı bir internet sitesi kurmuştum. Orada küçük bir ekiple popüler bilim yazıları yazıyorduk. Aslında orada yavaş yavaş pişmeye başlamıştık. Erciyes Üniversitesi elektrik elektronik mühendisliğinden mezun olduktan sonra, yenilenebilir enerji sistemleri alanında yüksek lisansımı yapmaya Polonya’ya Wroclaw Teknik Üniversitesine gittim. Polonya’da öğrenci yurdunda kalırken dizüstü bilgisayarımın kamerasının bozulduğunu sanıyordum meğer kamerayı yazılımsal olarak devre dışı bırakmışım farkında olmadan.  Tesadüf bu ya derken malum öğrenciyim param da yok şansımı deneyip babamın Almanya’da yaşayan ve cimri olan bir arkadaşından webcam talep ettim. Amacım ailemle Skype üzerinden görüşmekti fakat iş böyle olmadı ve bizimkilerle Skype görüşmesi yapamadık. Derken alınan kamerayla ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. 

Bilim insanı olmak istiyordum, doktora hayallerim vardı, gündelik boş sohbetler yerine bilim insanları ile konuşmak onlara soru sormak istiyordum ve acaba bilim insanları ile görüşme yapsam bu görüşmeyi de yayına versem ve diğer insanlar da faydalansa nasıl olur diye düşündüm. Derken o sıralar Facebook’tan eklediğim ve bu davetimi kabul eden Dr. Umut Yıldız’a kişisel kanalımda canlı yayın teklifimi ilettim. Kendisi olumlu yanaştı. Google’ın Hangout servisiyle kişisel kanalımda yayınlar yapmaya başladım. Derken iş büyümeye başladı ve Facebook grubuyken takibe aldığım Evrim Ağacı’nın kurucularından Çağrı Mert Bakırcı ile tanıştım ve onunla da bir yayın yaptım. Yayın sonrasında Çağrı bu tarz yayınları Evrim Ağacı kanalında yapmak isteyip istemediğimi sordu, ben de seve seve kabul ettim ve Evrim Ağacı maceramız başladı. Sanıyorum her alandan yüze yakın bilim insanıyla bazen 3 saati aşan ve tamamen gönüllü olarak hiç bir maddi beklentim olmadan yayınlar yaptım. Bilgiye açtım, öğreniyordum ve insanlarla da bunu paylaşıyordum. Sordukça sorasım geliyordu. Son olarak da Evrim Ağacı YouTube kanalının ivmeli bir şekilde büyüdüğü zamanları, kırılma noktası özellikle Mete Atatüre ve Celal Şengör yayını olmuştu, hatırlarsınız.

Yayını izleyenler fark edebilir, Mete Atatüre ile yaptığımız yayında yüzüm solgun duruyordu çünkü maalesef o dönem Polonya’da 10 saate yakın acilde acı içinde beklediğim sonrasındaysa ciddi ve beklenmedik, 100.000 insanda bir görülen çift başlı apandisit dedikleri çıkarması daha zor ve kesiği oldukça büyük bir ameliyat oldum. Bu süreçte malum yayın açamazdım ki zaten nerede olduğumun, hâlimin hatrımın da sorulduğu yoktu. Açıkcası kırılmıştım. Kanal büyümüştü ve bir yol ayrımına yaklaşmıştım. Derken yine Evrim Ağacı kanalında Psikoseyir programını yapan Cevdet Acarsoy ile yollarımız kesişti ve bakış açılarımızın benzer olduğunu farkettik. Biz ticari ve kâr amacı gütmeyen ve farklı disiplinlerden insanların olduğu bir bilim iletişim platformu kurmak istiyorduk. Bu zor bir hedefti ama yarın bir gün ben veya Cevdet ayrılmak zorunda kalsa veya ölse de devam edeceğine inandığım bir sistem oldu diyebilirim. Yaş 34 oldu, bunu vasiyet olarak kayıt edelim ve biz olmasak da Gelecek Bi̇li̇mde ülkenin gençlerine bilimin ışığını tutmaya devam etsin.

Ameliyet ağrıları ve enfeksiyon geçiyordu, yavaş yavaş ayağa kalkıyordum ve yayınlara elbette ki geri dönecektim fakat farklı bir kanalda! İşte Gelecek Bi̇li̇mde böyle kuruldu. Ticari olmayan ve her şeyden önemlisi bilimi para duvarının arkasına saklamayan, din ve siyasetin olmadığı, kimsenin ötekileştirilmediği, arkadaşlık yaparken bilim içerikleri ürettiğimiz bir yer doğdu. 

Şimdi gelelim Gelecek Bi̇li̇mde’nin size katabileceklerine. Öncelikle kişisel kariyerimde de proje yöneticisi olmamdan ötürü şirketlerin yapılanmalarını iyi incelemiştim ve ilk etapta ihtiyaçlarımızı belirledim ve ekipler kurdum. Elbette ki çoğu şirkette bile görmediğim bu derin hibrit yani alt ve üstün değişken olduğu organizasyon yapısı zamanla evrimleşti. 

Aldığımız karar gereği 18 yaşından küçükleri iç ekibimize alamıyoruz. Ekiplere alımlarımız çok kolay değil ve alımlar sürekli açık olmuyor. Bu yüzden mutlaka birlikte.gelecekbilimde.net adresimizden ilgilendiğiniz pozisyonları inceleyin ve temel bir öz geçmiş ile başvurunuzu yapın. Mutlaka size bir gün döneceğiz. Liseyi bitirip bize katılan ve bizimle üniversiteyi bitiren ekip liderimiz var mesela :) 

Biraz zorlu bir süreçten sonra Gelecek Bilimde ailesine girdiğiniz zaman belki de paranın veremediği kazanımları alacaksınız. Her ekibin size katkısı farklı olacak elbette ama genel olarak herkese sağladığımız Gelecek Bilimde markasını kullanarak onlara verdiğimiz sertifikayı öz geçmişinize ekleyebilirsiniz. Ne etkisi olur demeyin çünkü dünyada kâr amacı gütmeyen ve toplum yararına işler yapan bilim iletişim platformları çok ama çok değerli. Aramızda bazı arkadaşlarımız burada yaptığı çalışmaları  öz geçmişine koyarak iş ve doktora buldular. Bu yüzden  öz geçmişinize “kitap okumayı seviyorum” yerine “kâr amacı gütmeyen bilim iletişim platformunda gönüllüyüm” dediğiniz zaman emin olun ilgi çekecektir. Hiç unutmuyorum bir önceki firmamda mülakat öncesi Gelecek Bilimde sorulmuştu ve işverenin hoşuna gitmişti. Tüm bunların dışında kaliteli insanlarla arkadaşlıklar kazanacak bizlerin mentorluğundan faydalanabileceksiniz. Onun dışında sponsor olmak isteyen bir firma olursa öncelik olarak ekip arkadaşlarımı ve sonrasında izleyicilerimi düşünüyorum. Örneğin bir marka bize oyuncu sandalyesi reklamı vermişti ekip arkadaşlarımızın sandalyesi yoktu ve markadan rica ettik, kendisine sandalye gönderdiler. 

Tabii ekibe alım yapıldığı zaman direkt olarak mentor olamıyorsunuz. öncelikle ilgi, alakanız, yeteneğiniz veya öğrenmek istediğini görevi yapmanız gerekiyor. Örneğin video kurgu öğrenmek istiyorsanız veya biliyorsanız buradan başlamanız gerekli. Zamanla zaten mentor olabilecek kişiler göze çarpıyor. Mentorların  yazar veya kurguculara  göre bir tık daha fazla vakit ayırması gerekiyor ve daha çok sorumlulukları ve yetkileri oluyor. 

Nerelerde varız neler yapıyoruz?

Ana üssümüz YouTube. Evet Gelecek Bilimde, Evrim Ağacından ayrıldıktan sonra ilk olarak Twitch platformunda yayınlara başladı. Çoğu kişi tutunma şansımız olmadığını söylüyordu platformun kitlesinden ötürü lakin orada partnerlik almayı başardık. Oradaki videoları da YouTube kanalımıza yükleyerek burayı büyüttük. Derken şuan işler daha da büyüdü cebimden yaklaşık 10.000 €’ya yakın masraf yaparak oluşturduğum profesyonel stüdyomda, güneş enerji firmasında proje yöneticiliğimden akşamları kalan vaktimde hayatımdan feragat ederek uzun çekimler, canlı yayınlar veya kısa videolar çekiyorum. Haftanın her pazarı için sırasıyla bir formatımız var. 

  1. pazar: Bilim Diyalog: Bilim insanları ile halk arasında köprü misali burada bilim iletişimi yapıyoruz ve bilim insanlarını yayına alıyoruz.
  2. pazar: Teknoloji ve Bilim Notları:  Hamdi Kellecioğlu’nun göz bebeği, yılların efsanesi bu format artık Gelecek Bilimde YouTube kanalında. Burada Hamdi Beyle birlikte ayın en önemli bilim ve teknoloji haberlerini sunup, yorumluyoruz.
  3. pazar: Uzay Gündemi: Burada Asteria Space kanalından uzman astronom arkadaşlarımızla birlikte aylık astronomi gündemini konuşuyoruz.
  4. pazar: Bilim mi Kurgu mu? Gelecek Bilimde’nin yine sevilen bilim kurgu yayını TSİ 21.00’da başlıyor ve Ayhan Tarakçı hocamızla birlikte bazen konuklu ama genellikle ikimizin olduğu yayınlarda bir bilimkurgu filmini, kitabını veya dizisini seçip üzerine konuşuyoruz.

Farkettiyseniz bunların 3 tanesi canlı yayın ve 21.00’da başlıyor. Canlı olmayan ise sabah 10.00’da yayına veriliyor. Canlı yayınlara ek olarak ana hedefimiz haftalık yaklaşık 20 dakikalık bilim videoları ve 2 günde bir kısa videolar üretmek. Elbette bunun için iyi bir planlama, yeterli sayıda insan lazım. Ve en önemlisi disiplin…

Şimdi gelelim diğer platformlara. Birçok sosyal medya hesabında olsak da YouTube aslında bizim evimiz. Elbette TikTok, Instagram, X gibi platformlarda da içerikler üretiyoruz. Özellikle X’de gördüğünüz bir haberin bilimsel kaynağını merak ediyorsanız gönderinin altına “@gelecekbilimde” yazıp yanına “#kaynakgöster” derseniz hemen araştırıp sizlere haberin doğru mu yanlış mı olduğunu ve kaynağını verebiliriz.

Peki kaç tane ekibimiz var ve görevleri neler?

İçerik Üretim Ekibi

Gelecek Bilimde İçerik Üretimi ekibi olarak kısa ve uzun içerikler olmak üzere ana mecra olarak YouTube’da ve Instagram’da varız ama bunlar dışında X, TikTok gibi diğer sosyal medya hesaplarında da gördüğünüz bilim içeriklerini üretiyoruz. Bu içerik serilerinin arasında YouTube için hazırlanan videolar, bilim ve teknolojideki güncel olaylar, baktığınızda gözlerinizi kamaştıran astronomi fotoğrafları, bilgilendirici kısa videolar, bize ilham veren bilim insanlarınının söylediği sözler ve onların hayatlarını anlattığımız “Kim Bu?” serileri oluşturuyor. Ekip olarak hem bilimsel gelişmeleri takip ediyor hem de yıllardır tartışılan ve kafa karışıklığına sebep olan olan bilimsel konuları detaylı bir şekilde araştırıp sizlerin bilgisine sunuyoruz.

Dijital Ekip

Dijital Ekip olarak Gelecek Bilimde’nin amaçlarına yönelik video, ses, görüntü gibi içeriklerin üretiminden sorumluyuz. Görevlerimiz arasında, metin tabanlı olarak bize ulaşan içeriklerin uzun veya kısa video kurgusunun yapılması, kurgu aşamasında kullanılan sesin temizlenmesi ve düzenlenmesi, sosyal medyada kullanılmak üzere her türlü görsel tasarımın yapılması, YouTube yayınlarının arka planlarının hazırlanması ve duyuru görsellerinin hazırlanması bulunuyor. Videolarımızın ve görsel tasarımlarımızın kalitesini artırmak için ekip içi revizyonlar vermeyi önemsiyoruz. Aynı zamanda dijital alandaki gelişmelerden haberdar olup güncel olarak takip ediyoruz. 

Gelecek Bilimde

Gelecek Bilimde, toplum ile bilim arasındaki köprü olmayı amaçlayan popüler bilim değil, bilim iletişimi platformudur.
Başa dön tuşu