Çeviren: Murat Sağmak
Düzenleyen: Ümit Sözbilir
Özet: Evrende büyük patlamadan sonraki en büyük patlama gözlemlendi. Patlama, yüz milyonlarca ışıkyılı uzaklıkta bulunan bir gök adanın merkezindeki süper kütleli bir kara delikten geldi. Patlama, bir önceki rekordan beş kat daha fazla enerji verdi.
Washington DC’deki Deniz Araştırma Laboratuvarından Simona Giacintucci ve çalışmanın başyazarı olan Simona Giacintucci şöyle dedi: “Bir bakıma, bu büyük patlama 1980’de St. Helens dağının patlamasının dağın nasıl zirvesinden koptuğuna benzerdir.” “Önemli bir fark, kümenin sıcak gazına doğru gerçekleşen bu patlamanın içine arka arkaya on beş Samanyolu gök adası sığabilmesidir.”
Gök bilimciler bu keşfi 4 adet teleskop verisi kullanarak yaptılar. Bunun için, NASA’nın Chandra x ışını Gözlemevi ile ESA’nın XMM-Newton’undan aldıkları x ışını verilerini ve Avustralya’daki Murchison Widefield Array (MWA) ile Hindistan’daki Dev Metrewave Radyo Teleskobundan (GMRT) aldıkları radyo verilerini kullandılar.
Eşsiz patlama Dünya’dan yaklaşık 390 milyon ışık ıyılı uzaklıktaki Ophiuchus Gök Ada Kümesinde saptandı.
Gök ada kümeleri kütle çekimiyle bir arada tutulan, binlerce bireysel gök ada, karanlık madde ve sıcak gazlar içeren evrendeki en büyük yapılardır.
Ophiuchus Kümesinin merkezinde süper kütleli bir kara delik içeren büyük bir gök ada var. Araştırmacılar devasa patlamanın kaynağının bu kara delik olduğunu düşünüyorlar.
Kara delikler malzemeyi kendine doğru çekmesiyle ünlü olmasına rağmen, sıklıkla devasa malzeme ve enerjiyi dışarı atarlar Bu durum madde kara deliğe doğru düştüğünde olur. Dışarı atılan enerji uzaya doğru patlayan ve çevreleyen herhangi bir malzemeye çarpan jetler veya demetlere yönlendirilir.
2016’da rapor edilen Chandra gözlemleri ilk olarak Ophiuchus gök ada kümesindeki devasa patlamanın ipuçlarını ortaya koydu. Norbert Werner ve arkadaşları kümenin Chandra görüntüsünde sıra dışı bir eğimli kenar keşfettiğini rapor ettiler. Bunun, süper kütleli kara delikten çıkan jetler tarafından oluşturulan sıcak gazdaki bir boşluğun duvarının bir bölümünü temsil edip etmediğini düşünüyorlardı. Bununla birlikte, bu olasılığı azalttılar. Çünkü karadeliğin bu kadar büyük bir boşluk yaratması için büyük miktarda enerji gerekirdi.
Giacintucci ve meslektaşları tarafından yapılan son araştırma, aslında muazzam bir patlamanın meydana geldiğini gösteriyor. İlk olarak, eğimli kenarın XMM-Newton tarafından da tespit edildiğini, böylece Chandra gözlemini doğruladığını belirlediler. Kayda değer ilerlemeleri, MWA’dan yeni radyo verilerinin kullanılması ve GMRT arşivlerinden elde edilen verilerin, eğimli kenarın gerçekten bir boşluğun duvarının bir parçası olduğunu göstermek için kullanılmasıydı. Çünkü bu bölge radyo salınımı ile doldurulmuş bir bölgeyi sınırlıyor. Bu salınım, neredeyse ışık hızına kadar hızlanan elektronlardan kaynaklanmaktadır. İvme muhtemelen süper kütleli kara delikten kaynaklanmıştır.
NASA’nın Greenbelt’deki (Maryland) Goddard Uzay Uçuş Merkezinden ve ortak yazar olan Maxim Markevitch, “Radyo verileri bir eldeki eldiven gibi x ışınlarına uyum sağlıyor.” dedi. “Bu düğüm noktası, burada bize eşi görülmemiş büyüklükte bir patlama meydana geldiğini söyler.”
Ophiuchus’ta boşluk oluşturmak için gereken enerji miktarı, önceki kayıt sahibi MS0735+74‘den yaklaşık beş kat daha fazla ve tipik kümelerden yüzlerce ve binlerce kat daha fazladır.
Kara delik patlaması son bulmuş olmalı çünkü araştırmacılar güncel jetler için radyo verilerinde herhangi bir kanıt görmüyorlar. Bu son bulma, x ışınlarında görülen en yoğun ve en soğuk gazın şu anda ki merkezi gök adadan farklı bir konumda bulunduğunu gösteren Chandra verileri ile açıklanabilir. Eğer bu gaz gök adadan uzaklaşırsa kara deliğin büyümesi için gerekli olan yakıtından mahrum bırakacak ve jetleri de yok edecekti.
Bu gaz yer değiştirmesine büyük olasılıkla kümenin ortasındaki gazın “çalkalanması” neden olur. Bunu, bardağa hızlıca bir sıvı doldururken sıvının şişe içerisindeki çalkalanma hareketine benzetebiliriz. Genellikle iki gök ada kümesinin birleşmesi böyle bir kaymayı tetikler ama burada patlama tarafından ortaya çıkmış olabilir.
Bir bulmaca, radyo sistemlerinin sadece bir devasa bölgesinin görülmesidir, çünkü bu sistemler genellikle kara deliğin zıt taraflarında iki tane içerir. Kümenin diğer tarafındaki boşluktan gelen gazın daha az yoğun olması muhtemeldir. Bu nedenle oradaki radyo salınımı daha hızlı bir şekilde sönümlenmiştir.
Avustralya’daki Uluslararası Radyo Astronomi Merkezinden ortak yazar Melanie Johnston-Hollitt, “Astrofizikte sıklıkla olduğu gibi, işteki fiziksel süreçleri gerçekten anlamak için gerçekten çok dalga uzunluğundaki gözlemlere ihtiyacımız var.” diyerek şöyle devam etti: “X ışını ve radyo teleskoplarından birleştirilmiş bilgilere sahip olmak bu olağanüstü kaynağı ortaya çıkardı ancak bu nesnenin soracağı birçok soruyu cevaplamak için daha fazla veri gerekli olacak.”
Kaynak: https://www.nasa.gov/mission_pages/chandra/news/record-breaking-explosion-by-black-hole-spotted.html