ÇevreCOVID-19Küresel Isınma

COVID-19: Ekonomik Yavaşlama İklim Değişikliğini Durdurmuyor

Çeviren: Ümit Sözbilir               

Düzenleyen: Umay Rana Usta

Koronavirüs pandemisini[1] kontrol etme çabaları ekonomik etkinliği azaltmış ve hava kalitesinde bazı yerel iyileşmelere yol açmıştır. Buna karşın uzun vadeli iklim değişikliğinden sorumlu olan sera gazı derişiminin sonuçlarını değerlendirmek için henüz çok erken. Şimdiye kadar kilit gözlem noktalarında yapılan karbondioksit seviyeleri ölçümü geçen yıla göre daha yüksek.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO- World Meteorological Organization)’ne göre, COVID-19’un tetiklediği ekonomik kriz nedeniyle salımlardaki herhangi bir kesinti, düzenli İklim Hareketi’nin yerini tutmuyor.

WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, “Kirlilikteki yerel düşüşlere ve hava kalitesindeki iyileşmeye rağmen, bu, COVID19 pandemisinin bir sonucu olarak ortaya çıkan büyük küresel sağlık zorluklarını ve yaşam kaybını önemsiz gibi göstermek oluyor.” dedi ve sözlerine devam etti “Ancak, artık daha çevre ve iklim dostu iş ve kişisel uygulamalara uzun vadeli bir geçişi desteklemek için ekonomik teşvik paketlerinin nasıl kullanılacağını düşünmenin zamanı geldi.”

“Geçmiş deneyimlerimiz bize, ekonomik krizler sırasında salımların düştüğünü, ardından ise hızlı bir şekilde arttığını gösteriyor. Bu yörüngeyi değiştirmemiz gerekiyor” dedi.

“Dünyanın iklim eylemine ve Koronavirüs pandemisini içeren sera gazı salımlarını azaltmaya aynı birlik ve bağlılığı göstermesi gerekiyor” dedi. “İklim değişikliğinin azaltılmasındaki başarısızlık önümüzdeki on yıllar boyunca daha fazla insan yaşamına ve ekonomik kayıplara yol açabilir” dedi.

Carbon Brief[2] tarafından yapılan bir çalışmaya göre, Çin’deki ekonomik etkinliğin kilitlenmesi ve azalması, dört hafta boyunca CO2 salımlarında tahmini %25’lik bir azalmaya yol açtı.

WMO’nun Küresel Atmosfer İzleme Sistemi, sera gazı derişimlerinin yüksek kaliteli uzun vadeli küresel gözlemlerini düzenler. Salınımlar atmosfere olanları temsil eder. Derişimler ise atmosfer, biyosfer, litosfer, kriyosfer ve okyanuslar arasındaki karmaşık etkileşim sisteminden sonra atmosferde kalanları temsil eder.

Karbondioksit yüzyıllar boyunca atmosferde ve okyanuslarda kalır. Bu, dünyanın Koronavirüs salgını nedeniyle meydana gelen salımlardaki geçici düşüşe aldırmaksızın iklim değişikliğini sürdürmeye kararlı olduğu anlamına gelir.

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne göre, Hawaii’deki Mauna Loa gözlemevindeki Şubat ayı aylık ortalama CO2 ortalaması 414,11 ppm[3] iken Şubat 2019’daki ile karşılaştırıldığında 411,75 ppm idi. Mauna Loa, dünyanın en uzun sürekli gözlem istasyonu ve Küresel Atmosfer İzleme Ağı’nın kıyaslama noktasıdır. CSIRO[4]‘ya göre, Tazmanya’daki başka bir kıyaslama istasyonu olan Cape Grim’de Şubat ayında ortalama CO2 seviyeleri 408,3 ppm iken, Şubat 2019’daki 405,66 ppm’den idi.

Toplam salımların yaklaşık dörtte biri okyanuslar tarafından soğurulmaktadır. Başka bir çeyrek, karbon “lavaboları” görevi gören ormanlar ve bitki örtüsü de dâhil olmak üzere kara biyosferi tarafından soğurulur. Doğal olarak, kara biyosferi mevsimsel bir döngüde yıl boyunca serbest bıraktığından benzer miktarda CO2 alır. Bu nedenle, küresel ortalama CO2 seviyeleri genellikle Nisan/Mayıs aylarına kadar artar.

Bu doğal etki, son ekonomik yavaşlama ile ilgili salım yavaşlamasından çok daha büyüktür. Dolayısıyla, bu ekonomik yavaşlamanın atmosferik sera gazı derişimleri üzerindeki önemi hakkında kesin sonuçlar çıkarmak için henüz çok erkendir. 2008-2009’daki küresel mali krizinden sonra, Nature Climate Change’de yapılan bir araştırmaya göre, gelişmekte olan ülkelerde güçlü salım artışı, gelişmiş ekonomilerde salımın tekrar artışı ve dünya ekonomisinin fosil yakıt yoğunluğundaki artış gözlemlendi.


[1] Bir kıta, hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel ad.

[2] Carbon Brief, “bilim ve politika tepkisi açısından iklim değişikliği anlayışını geliştirmek” için tasarlanmış İngiltere merkezli bir web sitesidir. Daha fazla bilgi için: https://www.carbonbrief.org/

[3] (İng.) parts per million. Milyonda bir birime verilen isimdir. Herhangi bir karışımda toplam madde miktarının milyonda 1 birimlik maddesine 1 ppm denir. Derişim birimi olarak bilinir. Herhangi bir şeyin milyonda birini de ifade edebilir.

[4] (İng.) The Commonwealth Scientific and Industrial Research Organisation, Milletler Topluluğu Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kurumu. Daha fazla bilgi için: https://www.csiro.au/


Kaynak: https://phys.org/news/2020-03-covid-economic-slowdown-doesnt-climate.html

Ümit Sözbilir

Sorgulamayı seven bir doktora adayı, yüksek enerji fizikçisi, astronomi sevdalısı, çevre fizikçisi, kitap kurdu, bilmeden konuşmayan. https://www.cern.ch/usozbili

Bir yanıt yazın

Back to top button