Yazan: Eric W. Dolan
Çeviren: Ömer Aktaş
Düzenleyen: Esranur Maral
Özet: 2019 yılının son çeyreğinde ortaya çıkan ve kısa zamanda pandemi hâline gelen COVID-19 hakkında bildiklerimiz hâlâ sınırlı. Virüs hakkındaki birçok bilinmeyeni aydınlatmak için bilim insanları olağan gücüyle çalışmalar yürütüyor. Virüse maruz kalmış hastalar üzerinde yürütülen bir çalışma, akciğer kapasitesindeki azalma ve kalp iltihabı etkileri dışında virüsün bir olumsuz etkisini daha keşfetti. Görünüşe göre virüs bilişsel kapasitemizi de olumsuz etkileyebilme gücüne sahip.
COVID-19 Sonrası Zekâ Gerilemesi
The Lancet dergisi EClinicalMedicine’de yayımlanmış geniş çaplı bir araştırmanın sonucu virüsün bilinmeyen bir etkisini daha gözler önüne çıkardı. Araştırmaya göre virüse yakalanan insanların bir kısmı yakalanmayanlara nazaran IQ testlerinde daha düşük puanlar elde etti. Araştırmanın sonucu, COVID-19 enfeksiyonunu özellikle ağır geçiren insanların bilişsel kapasitelerinde ciddi azalmalar olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmanın başındaki Doç. Dr. Adam Hampshire, “Büyük Britanya İstihbarat Testi BBC2 Horizon ile iş birliğimizin bir parçası olarak çok büyük ölçekte bilişsel ve zihinsel sağlık verilerini hâlihazırda toplamaktaydım. Araştırmayı yürüttüğümüz sırada da Birleşik Krallık’taki pandemi vakaları da aynı oranda artış gösterdi.” Adam Hampshire, aynı zamanda Imperial College London’daki Hesaplamalı, Bilişsel ve Klinik Nörogörüntüleme Laboratuvarında çalışıyor. “Oluşturduğumuz test hem halk hem de klinik araştırmalarda uygulanabilsin diye bilişsel yeteneklerin farklı boyutlarını ölçen ödevlerden oluşuyordu. Çalışmayı yürüttüğümüz vakitlerde çalışma arkadaşlarımın bir kısmı bana ulaştı ve artan vaka sayılarının hastalardaki bilişsel değişimi ve zihinsel sağlığı ölçebilmek için bir fırsat olduğunu dile getirdi.”
“Açıkçası aynı şeyi ben de bir süredir düşünmekteydim. Bu sebeple çalışmayı COVID-19 hastalarını ve günlük yaşantılarına etkilerini de kapsayacak şekilde genişlettim.”
80.000 İnsan Üzerinde Araştırma Yürütüldü
Hampshire ve ekibi, 81.337 insan üzerinde ocak ve aralık ayını kapsayacak şekilde tüm 2020 yılı boyunca zekâ testleri uyguladı ve sonuçları çözümledi. Tüm örneklemin içinden 12.689 kişi ise daha öncesinde COVID-19 hastalığını geçirdiğini belirtti. Hastaların bir kısmı hastalığı hafif atlattığını söylerken bir kısmı daha ciddi atlattığını ayrıca ifade etti.
Yaş, cinsiyet, sağlaklık ve solaklık, ana dil, eğitim düzeyi ve diğer değişkenler kontrol edildikten sonra COVID-19 ile enfekte olmuş insanların enfekte olmayan insanlara göre daha düşük zekâ testi puanına sahip oldukları belirlendi. Mantıklı düşünme, planlama ve problem çözme gibi bilişsel yeteneklerin hastalık sonucunda yaşanan bilişsel zararlardan en çok etkilenenler olduğu görüldü. “Beyindeki sis” olarak adlandırılan dikkati toplama güçlüğü ve doğru kelimeleri seçme zorluğu durumunun COVID-19 raporlarını destekler nitelikte olduğu araştırmacılar tarafından dile getirildi.
Daha Önce Yapılan Bir COVID Araştırması Bulguları Destekliyor
2021 yılında yayımlanmış başka bir araştırma, Hampshire ve ekibi tarafından yürütülen araştırma ile paralel sonuçlara sahip. 2021 yılındaki araştırmaya göre de COVID-19 geçirip hayatta kalan insanlar nöropsikiyatrik ve bilişsel komplikasyonlara sahip.
PsyPost‘a konuşan Hampshire, “Virüs, bilişsel yapımızı etkiliyor gibi görünüyor. Bu sebeple dikkatli olmalıyız. Nasıl, neden veya ne kadar etkilediğini hâlâ tam olarak bilmiyoruz. Bildiğimiz şey en kısa sürede karanlıkları aydınlatmamız gerektiği. Bu arada, gereksiz risklerden kaçının ve aşı olun.”
Hastalığın Şiddeti Arttıkça Bilişsel Kayıp Artıyor
Bilişsel yetenekler ölçülürken daha düşük performans sergilemek aynı zamanda enfeksiyonun ne kadar şiddetli geçirildiğiyle de alakalı. Yoğun bakımdayken solunum cihazına bağlanan korona geçirmiş hastaların 7 puan daha düşük IQ puanı elde ettikleri gözlemlendi. Korona sonrası IQ skorunda 7 puanlık bir gerileme oldukça ciddi çünkü daha öncesinde felç geçirmiş veya öğrenme zorluklarına sahip bireylerde bile 7 puanlık bir açıklık yok.
Hampshire, “Bu tarz araştırmaları çözümleyen insanlar olarak Birleşik Krallık’taki virüsün kendi hâlindeki gidişatını endişeyle karşılamaktayız.” dedi.
Araştırmacılar, 275 insanın oluşturduğu küçük bir alt-grup üzerinde hastalığa yakalanmadan önce ve yakalandıktan sonra zekâ testi uygulama şansını elde etti. Hampshire ve ekibi, neden-sonuç ilişkisine dayanarak kesin sonuca ulaşmayı sınırlayabildiği için araştırmayı kesitsel metodoloji izleyerek yürüttü. Çalışmayı yürüten bilim insanları, büyük ve sosyoekonomik çeşitliliğe sahip örneklem sayesinde katılımcıların önceden sahip olduğu hastalıklar gibi potansiyel karıştırıcı değişkenleri kontrol edebildi.
Hampshire, “Asıl tehlike, COVID-19 ve biliş arasındaki ilişkiyi belirleyen mekanikleri bilmiyor oluşumuz. Ayrıca virüsün bıraktığı etkilerin ne kadar sürdüğü hakkında da geçerli bir veriye sahip değiliz. Tüm bu soruların cevapsız kalmaması adına çalışmalarda kullanılabilecek bir değerlendirme teknolojisi sağlamaktayım.” dedi.