Küresel IsınmaMühendislikYenilenebilir Enerji

Küresel Isınma Gerçek midir?

Yazan: Rinkesh

Çeviren: Burak Çankaya

Düzenleyen: Ümit Sözbilir

Küresel Isınma Gerçek midir?

Küresel ısınma bugünlerde gündemden düşmüyor. Tüm dünyada küresel ısınma üzerine tartışmalar var. Kimileri bunu tüm zamanların en zor mücadelesi gibi düşünürken kimileri de 90ların başlarında olan ve sonra başarılı olamayan bir iklimsel geçiş olarak düşünüyor. Buna inananların kendi bilimsel sebepleri var ve diğerlerinin de onların teorilerini tanımamak için kendi sebepleri var. Küresel ısınmayı ve etkisini anlamak bunun getireceği sorunlarla yüzleşmek açısından önemli.

Bir daha ki sefer arkadaşlarınla dışarı çıktığında onlara küresel ısınmanın gerçek olup olmadığını sor. Bu canlı bir sohbet başlatacaktır. Bu konu çoğu kişi için bam telidir. Küresel ısınmanın lehinde ve aleyhinde argümanlar farklı sonuçlar kanıtlayan aynı veriler kullanıldığı için karmaşık gelebilir. İşte küresel ısınmanın lehinde ve aleyhinde 5 argüman.

Küresel Isınma Gerçektir

Küresel ısınmanın gerçek olduğunu iddia eden bilim insanları çoğunlukla atmosfer ve okyanustaki gaz seviyelerindeki değişimi kanıt olarak gösteriyorlar. Sıcaklığın gerçekten yükseldiğini belgeleyebileceklerini söylüyorlar ama başlıca kanıtın sıcaklık artışının değişimin dünyanın ekolojisindeki atmosferik gazların etkisinden kaynaklandığını söylüyorlar.

  • 1. Argüman– Deniz Seviyesindeki Artış:  Deniz seviyesi dünyanın çoğu yerinde yükseliyor. Bu kısmen buzulların erimesi ile ilişkilendiriliyor ancak daha çok denizdeki gazlardaki değişimlerden kaynaklanıyor. Deniz seviyesi 20. yüzyılda her yıl 1,6 mm artarken son 10 yılda küresel anlamda bu rakam ikiye katlanmıştır. Küresel deniz seviyeleri geçen yüzyılda 17,018 cm civarında yükselmiştir.
  • 2. Argüman– Dünya’nın Ortalama Sıcaklığındaki Artış:  Küresel sıcaklık geçen yüzyıldan beri yükseliyor. 1800lerden beri küresel atmosferik sıcaklıkları takip eden bilim insanları 70lerde istikrarlı bir yükseliş olduğunu, 90larda durulduğunu ve 2000lerde yeniden yükselmeye başladığını vurguluyorlar.
  • 3. Argüman– Okyanus Sıcaklığındaki Artış: Araç ve endüstrilerdeki artış sera gazlarının atmosfere hapsolmasını sağladı. Atmosferde artan sıcaklığı okyanuslar soğurdu. Okyanusların 1969’dan beri sıcaklığındaki istikrarlı artışı gösteren 50 yıllık kayıtlar mevcuttur.
  • 4. Argüman– Parçalanan Buzullar: Başlıca Grönland ve Antarktika olmak üzere çeşitli sıra dağlarda buzullar sıcaklığı koruyan gazlardaki azalmadan dolayı boyut olarak küçülmeye ve bölgenin iklimini değiştirmeye başladılar. NASA’nın Kütle Çekimi Kurtarma ve İklim Deneyi (GRACE) tarafından yürütülen çalışmalar Grönland’ın 2000 ve 2006 yılları arasında her yıl yaklaşık 58 ila 97 km³ buzul kaybettiğini gösterdi.
  • 5. Argüman– Okyanus Asitlenmesi: Okyanustaki asit seviyesi artıyor ve böylece dünyanın okyanusları daha da asidik hale geliyor. Bu atmosfere insanlar tarafından salınan zararlı gazların okyanuslar tarafından emilmesinden kaynaklanıyor. Bu da suyun kimyasal bileşimini değiştirdiği kadar alg patlaması ve toplu balık ölümlerinde artışa da sebep olmaktadır.

Küresel Isınma Gerçek Değildir

Birçok bilim insanı küresel ısınmanın gerçek olmadığına dair güçlü deliller öne sürüyorlar. Çoğunlukla varlığını kanıtlayan kanıtların aslında farklı sonuçları olduğunu iddia ediyorlar. Ayrıca diğer argümanlarda düşünülmeyen bazı kanıtlar arıyorlar. Bu bilim insanları küresel ısınmayı atmosferik sıcaklıktaki artış olarak tanımlıyorlar ve atmosferik işaretleri geçerli birer kanıt olarak görmüyorlar.

küresel ısınma
  • 1. Argüman– 1997’den İtibaren Önemli ve Uzun Süreli Sıcaklık Değişikliği Yok: Küresel ısınmanın aleyhinde argüman sunan bilim insanları 90lardan beri önemli bir sıcaklık değişimi olmadığı için küresel ısınmanın gerçek olmadığını düşünüyorlar. Sıcaklıktaki artış 1975’te başlayıp 1997’ye kadar devam etti ve sıcaklık o zamandan beri aynı, ki bu da son 17 yılda önemli bir değişimin olmadığını belirtiyor.
  • 2. Argüman– Yeterli Tarihi Veri Mevcut Değil: Bilim insanları arasında küresel ısınmanın gerçek olduğuna dair bir fikir birliği yoktur. Taraflar çevresel bilim alanında son zamanlarda toplanan 31.000 bilim insanının küresel ısınmanın gerçek olup olmadığına dair bir fikir birliğine erişemediklerini belirtiyorlar. Yeterli uzunlukta tarihi veri olmadığını ya da ellerindeki verilerin belirgin olmadığını düşünüyorlar.
  • 3. Argüman– Arktik Buz Örtüsü 2012’den beri %50 Çoğaldı: Arktik buz örtüsü sadece 2012’de %50 çoğaldı. Buzulun çekirdeğinin ölçümleri 2012’den beri seviyesinin arttığını gösteriyor ki bu da küresel ısınmanın buzulların eridiğine karşı argüman oluşturuyor. Birkaç kişi küresel ısınmanın tüm Arktik buz örtüsünü eriteceğini bile düşünmüştü ancak bu durumun tam tersi olduğunu gösteriyor.
  • 4. Argüman– Kullanılan İklim Modelleri Güvenilmezdir: Eskiden küresel ısınmanın etkilerini öngören iklim modeli hesaplamalarının hatalı olduğu kanıtlandı ki bu da yaptıkları uzun dönem öngörülerin anlamsız olduğu anlamına gelir. Bazı bilim insanları küresel sıcaklıktaki herhangi bir artışın doğal bir iklimsel geçiş bile olabileceğini söylüyorlar.
  • 5. Argüman– Isınma ile İlgili Yapılan Önceki Öngörüler Hatalıydı:  Küresel ısınmanın gerçek olmadığını söyleyen taraf gelmiş geçmiş tüm tarihlerle ilgili yapılan öngörülerin aslında hiçbirinin gerçekleşmediğini söylüyorlar. Örneğin Al Gore 2013’e kadar tüm Arktik buz örtüsünün eriyeceğini öngörmüştü. Ama tam tersine buz 2012’den beri %50 arttı.

Neye İnanacağız?

Sorunun asıl kaynağı iki grubun da küresel ısınmanın iklimde yarattığı şeyleri farklı tanımlar kullanarak açıklamasında yatıyor. Asıl konuyu daha iyi yansıttığı için, küresel ısınmanın gerçek olduğunu söyleyenlerin şimdi “iklim değişikliği” terimini kullanmalarının sebeplerinden birisi de budur. Diğer sorun da küresel ısınmanın gerçek olup olmadığını kanıtlamaya çalışan çalışmalar ve kanıtlardır. Yaygın inancın aksine tüm bilimsel çalışmaların kesin bir sonucu olmuyor.

Bir hipotezin kanıtı olarak düşünmek için, çalışmalar başkaları tarafından tekrarlandığında aynı sonuçları vermeli. Küresel ısınma çalışmalarında yılların hava durumu verilerinin analizleri sıklıkla kullanılır. İlk sorun 100 yıl önceki hava durumu verisinin modern kanıt standartlarıyla tutulmamış olmasıdır. İkinci sorun ise analiz yorumdur ve her şey rahatlıkla çarpıtılabilir. İşte bu yüzden küresel ısınmanın gerçek olduğunun lehtar ve aleyhtarları aynı veriyi kullanıp farklı sonuçlara ulaşabilirler.

Yoluyla
https://www.conserve-energy-future.com/is-global-warming-real.php

Burak Çankaya

MSc #ElectricalEngineer |#SolarEnergy | #AI | #ScienceCommunicator | Co-Founder of @gelecekbilimde

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu