AstronomiKimya

Venüs’te Yaşam Belirtilerine Rastlanmış Olabilir

Çeviren: Mert Günçiner         Düzenleyen: Esranur Maral

Özet: Venüs’te yaşamın izleri bulunmuş olabilir. Kraliyet Astronom Topluluğunun son açıklamasına göre canlı yaşam belirtisi sayılabilecek fosfin molekülünün Venüs gezegeninin bulutlarında keşfedilmesi bir dünya dışı yaşam göstergesi olabilir. Fakat kesin konuşmak için daha çok erken.

Hints of life on Venus
(Venüs’ün yüksek bulutlarında keşfedilmiş fosfin moleküllerini temsil eden bir resim. Kaynak: ESO / M. Kornmesser / L. Calçada & NASA / JPL / Caltech)

Cardiff Üniversitesinden Profesör Jane Greaves’in önderliğinde dünyanın dört bir yanından araştırmacılarla yürütülen bir çalışma sonucunda, Venüs gezegeninin bulutlarında nadir görülen fosfin molekülü keşfedildi. Fosfin içeren bu gaz, dünya üzerinde yalnızca sanayi ortamında veya oksijensiz ortamlarda yaşayan mikroplar tarafından üretiliyor.

Astronomlar yıllarca Venüs’ün bulutlarının mikroplar için bir yuva olabileceğini tahmin ediyordu. Bu “olası” mikroplar kavurucu yüzeyden serbestçe süzülebildikleri hâlde yüksek bir asit oranına da katlanmak zorunda. Hidrojen ve fosfordan oluşan fosfin molekülünün tespitiyle birlikte “havada” etkinlik gösteren dünya dışı canlılık bulunmuş olabilir. Bu çalışma Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.

İlk ekip Hawaii’deki James Clerk Maxwell Teleskobunu (JCMT) kullanarak fosfini tespit etti. Daha sonra ek bir süreyle birlikte Şili’de bulunan Atacama Large Millimeter/submillimeter Array (ALMA) gözlemevinin 45 teleskobuyla birlikte çalışmalarına devam ettiler. Venüs’ün gözlemlenmesi iki tesis tarafından 1 milimetrelik dalga boyları üzerinden oldu. Bu miktardaki uzunluk, bir insan gözünün görebileceği uzunluktan katbekat fazla olduğundan yalnızca yüksek irtifalardaki teleskoplarla gözlemlenebilir.

Profesör Greaves şöyle diyor: “Bu deney, tam anlamıyla saf bir merakın sonucuydu. JCMT’nin güçlü teknolojisinden faydalanıp, gelecekteki gözlem aletlerinden de medet umarak ulaştığımız bir sonuç. İlk başta sadece olanaksız sayılabilecek şeylerin üzerini çizerek başlayacağımızı düşünmüştüm. Bulutların organizmalarla dolup taşabilecek olması da bu açıklamalardan biriydi. Venüs’ün tayf ölçümünde fosfinin varlığını saptadığımızdaysa şoka girdim!”

İlk bulgulara doğal olarak temkinli yaklaşan Greaves ve ekibi, daha hassas ölçümler alabilecekleri ALMA gözlemevinde üç saatlik bir inceleme yapma fırsatına sahip oldukları için mutlu oldu.

Kötü hava şartlarının da etkisiyle tatsız bir gecikmeyle karşılaştılar fakat altı aylık veri işlemenin ardından keşifleri doğrulanmış oldu.

Birleşik Krallık ALMA Bölge Merkezi ve Manchester Üniversitesinden katılan ekip üyesi Dr. Anita Richards şöyle ekledi: “İçimizi rahatlatan şeyse hem Venüs’ün hâlâ Dünya’dan görülebilecek bir açıda olması hem de ALMA’daki diğer koşulların gözlemlerimiz adına uygun olmasıydı.”

Greaves şu şekilde ekledi: “İşin sonunda, iki gözlemevinin de aynı şeyi bulduğunu gördük. Doğru dalga boyunda gözlemlenen zayıf soğurma fosfin gazına işaret ediyordu. Bu moleküller aşağıda bulunan daha sıcak bulutlar tarafından arkadan aydınlatılıyor.”

Hints of life on Venus
Tayfsal renklendirme ile sentezlenmiş Venüs resmi. 283-nm ve 365-nm bant görüntüleriyle Venüs Morötesi Resmedici (Venus Ultraviolet Imager, UVI)  kullanılarak elde edildi. Kaynak: JAXA / ISAS / Akatsuki Proje Ekibi)

Kyoto Sangyo Üniversitesinden Profesör Hideo Sagawa, daha sonra Venüs atmosferine ait kendi modellerini kullanarak verileri yorumladı. Bunun sonucunda fosfinin milyarda ancak yirmi moleküle denk gelecek bir oranda yer aldığını buldu.

Astronomlar yaptıkları hesaplamalarla fosfinin varlığının Venüs’teki doğal işlemler sonucu olup olmadığını araştırdı. Fakat burada bazı bilgilerin eksik olduğu konusunda bizi uyarıyorlar. Aslında, Venüs’teki fosforu inceleyen tek çalışma bir kara aracı tarafından 1985’te gerçekleştirilen Soviet Vega 2 göreviydi.

Massachusetts Teknoloji Üniversitesinden (MIT) bilim insanı Dr. William Bains, doğal yollarla fosfinin oluşup oluşamayacağını inceleyen bir çalışmaya liderlik etti. Bu çalışmada; güneş ışığını içeren bazı açıklamaların, volkan patlamalarının veya yıldırımların sonucu minerallerin yüzeyden fışkırması üzerinde duruldu. Fakat bunların hiçbiri bunu açıklamaya yetmedi çünkü bu doğal yollarla en fazla, teleskobun bulduğu fosfin miktarının on binde biri elde edilebilir.

Cambridge Üniversitesinden Dr. Paul Rimmer’a göre Venüs’te gözlemlenen fosfin miktarını oluşturmak için dünya dışı organizmaların tüm verimliliklerinin yalnızca %10’unu kullanması gerekiyor. Tabii ki son derece asidik ortamda yaşayan Venüs’teki mikroplar Dünya’daki kuzenlerine kıyasla oldukça farklı olabilirler.

Dünyadaki bir bakteri fosfat mineralini yutup, ona hidrojen ekleyerek bir fosfin gazı oluşturabiliyor. Bunu yaparken enerji sarf etmelerine rağmen neden yaptıkları hâlâ tam olarak bilinmiyor. Fosfin sadece bir atık ürün olabilir. Fakat bazı bilim insanlarına göre bakteriler bu fosfin gazını rakip bakterileri kendilerinden uzaklaştırmak için yapıyor da olabilirler.

MIT’den katılan bir diğer ekip üyesi Dr. Clara Sousa Silva da fosfin gazının diğer yıldızların çevresinde dolaşan, oksijensiz hayatı destekleyebilecek gezegenlerde bir “biyolojik imza” olarak sayılıp sayılamayacağı üzerine düşünmüştü çünkü şu anki kimya bilimimiz, fosfin gazı üzerine pek bir açıklama getiremiyor.

Şöyle ekliyor: “Venüs’te fosfin bulunması beklenmedik bir ödüldü! Keşif sonrasında herhangi bir organizmanın orada nasıl hayatta kalabileceği tarzında bazı soru işaretleri oluştu. Dünya’daki bazı mikroplar %5’lik bir asit oranına kadar dayanabilirler. Fakat Venüs’teki bulutların neredeyse tamamı asitten ibaret.”

Güneş sistemimizde başka biyolojik imzalar da olabilir: Mars’taki metan, buz ihtiva eden uydular olan Europa ve Enceladus’ta çıkan su gibi. Tekrar Venüs’e dönersek morötesi ışığın soğurulduğu koyu noktalar mikrop kolonileri tarafından soğurulmuş olabilir. Japon Uzay Ajansı JAXA tarafından yollanan Akatsuki uzay aracı bu siyah noktaları inceliyor. Bununla birlikte “kimliği bilinmeyen morötesi soğurucu” daha iyi anlaşılabilir.

Ekibe göre, bu çalışmanın bir diğer artısıysa fosfin üretimini açıklayabilecek birçok faydasız çözüm yolunun üzerinin çizilebilmesi. Fakat bunun bir “yaşam” belirtisi olduğunu söylemek için çok erken. Venüs’ün yüksekteki bulutları bazen 30°’lik hoş sıcaklıklarda olsalar da hâlâ son derece asidikler (%90 civarında sülfürik asit.). Bu durum orada yaşayabilecek mikroplar adına büyük bir sorun. MIT’de çalışan Profesör Sara Seager ve Dr. Janusz Petkowski bu mikropların damlacıkların içerisinde yer alarak kendilerine nasıl kalkan sağlayabileceğini araştırıyor.   

Ekip şimdi hevesli bir şekilde teleskop incelemeleri adına ek bir süre istiyor çünkü fosfinin sadece nispeten ılıman bölgelerde mi yer aldığı ya da yaşamla ilişkilendirilebilecek diğer gazların olup olmadığı hâlâ soru işareti. İleride gerçekleşecek uzay görevleri sayesinde komşu gezegenimizi ziyaret edip oradaki bulutları yerinde örnekleyerek dünya dışı yaşam arayışımızı gerçekleştirebiliriz.

Kraliyet Astronomi Topluluğu Başkanı Profesör Emma Bunce, çalışmalarından ötürü ekibini tebrik edip şöyle dedi: “Bilimdeki ana sorulardan birisi Dünya dışında bir yerde yaşam olup olmadığıdır. Profesör Jane Greaves ve ekibinin bulgularıysa bu arayışta atılmış önemli adımlardır. Bu keşifte Birleşik Krallık’tan katılan birçok bilim insanını görmek beni mutlu ediyor. Bu keşif, Venüs’te neden gidip gelmeli bir uzay görevi yapılması gerektiğinin bir işareti.”

Bilim Bakanı Amanda Solloway şöyle dedi: “Venüs, yıllar boyunca bilim insanlarının hayal gücünü cezbetmişti.”

“Venüs’te yaşam olup olmadığını araştıracak ve evrenimizi algılayışımızda bize katkı sağlayacak bu keşif son derece heyecan verici. Bu keşfi sağlayan ekipte topraklarımızdaki son teknoloji ürünlerini kullanan Birleşik Krallık’taki bazı bilim insanlarının olmasından dolayı son derece gururluyum.”

Yoluyla
https://phys.org/news/2020-09-hints-life-venus-scientists-phosphine.html

Mert Günçiner

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi, bilimsever.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu