Yazan: Emily Caldwell
Çeviren: Arda Durer
Düzenleyen: Esranur Maral
Özet: Yeni araştırmalar, vampir yarasaların hasta hissettiklerinde tüneklerindeki grup arkadaşlarından sosyal olarak uzaklaştıklarını gösteriyor.
Vahşi doğada yapılan araştırmalar, hasta yarasaların koloninin sosyal ağında belirgin değişikliğe yol açtığını gösterdi.
Araştırmacılar, vahşi olan vampir yarasalara bağışıklık sistemlerini harekete geçiren ve birkaç saat sonrasında hasta hissetmelerine neden olan bir madde verdiler. Ardından yarasaları tüneklerine döndürdüler.
Sırtlarına yapıştırdıkları verici bir çanta yardımıyla vampir yarasaların sosyal hareketlerini kaydedip incelediler. Kontrol grubu yarasalar ve hasta yarasalar karşılaştırıldığında hasta olanlar daha az yarasa ile etkileşime girdi, diğerlerinin yanında daha az zaman geçirdi.
Ohio Eyalet Üniversitesinden evrim, ekoloji ve organizma alanlarında doktora sonrası araştırmacı ve çalışmanın da yazarlarından olan Simon Ripperger ise şunları söylüyor: “COVID-19 salgını sırasında kendimizi iyi hissettiğimizde sosyal mesafeye uymak mantıklı gelmiyor ancak hasta olduğumuzda ve yorgun hissettiğimizde uzun süre yatakta kalmak mantıklı geliyor. Bu sayede daha az sosyal etkileşim olacağını anlıyoruz.” dedi ve şunları ekledi: “Bu çalışmada gözlemlediğimiz şey de aynı: son derece sosyal hayvanlar olan vampir yarasalar, hasta olduklarında veya hasta grup arkadaşlarıyla yaşadıklarında mesafelerini koruyorlar. Bu sayede aralarında hastalığın yayılmasını azaltmaya çalışıyorlar.”
Bu çalışma, 27 Ekim 2020’de Behavioral Ecology dergisinde yayımlandı.
Ripperger; Ohio Eyalet Üniversitesinde evrim, ekoloji ve organizma biyolojisi konusunda profesör yardımcısı olan diğer bir yazar Gerald Carter’ın laboratuvarında çalışıyor. Bu makaledeki iki bilim insanının yanında diğer bir ortak yazar ise Austin’deki Texas Üniversitesi lisansüstü öğrencisi Sebastian Stockmaier’dir. Stockmaier ayrıca Panama’daki Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsüne bağlıdır.
Carter ve Ripperger, vampir yarasalarda çok sayıda sosyal davranış araştırmasında birlikte çalıştı. Önceki bulguları arasında: vampir yarasaların arkadaş seçerken güven üzerine odaklandıkları ve vampir yarasa annelerin yavruları hasta hissettiğinde bile onlarla sosyal bağlarını sürdürmeleri vardır.
Araştırmacılar bu çalışma için Belize Lamanai’de içi boş bir ağaçta yaşayan 31 dişi vampir yarasayı yakaladılar. 16 yarasaya bağışıklık sistemine etki eden ama hastalığa neden olmayan bir molekül, 15 yarasaya ise plasebo etkisi yaratacak salin[1] enjekte ettiler.
Bilim insanları, yarasaları tüneklerine döndürdükten sonra üç gün boyunca kolonideki sosyal davranışlarını incelediler. Bu üç güne enjeksiyondan sonraki üç ila dokuz saat tedavi süresi de dâhildir.
Carter, “Hasta yarasaların davranışlarının üç ölçüsüne odaklandık: kaç tane yarasa ile karşılaştıkları, diğerleriyle toplamda ne kadar zaman geçirdikleri ve tüm sosyal ağa ne kadar iyi uyum sağladıklarıydı.” dedi.
Kontrol yarasalarına kıyasla hasta yarasalar altı saatlik tedavi süresi boyunca daha az grup arkadaşıyla etkileşime geçti. 25 dakika daha az etkileşimde bulundular ve yarasalardan biri hasta olduğunu iki yarasanın birbirine yakın geçirdiği süre en kısaydı.
Carter, “Hasta vampir yarasaların daha az grup arkadaşıyla karşılaşmalarının bir nedeni, uyuşuk olmaları ve daha az hareket etmeleridir. Esaret altındayken hasta yarasaların başkalarını da daha az tımar ettiğini ve daha az görüşme yaptığını gördük. Davranıştaki bu basit değişiklikler sağlıklı yarasalar tarafından herhangi bir iş birliği veya hareket olmasa bile sosyal mesafe yaratabilir. Bunu daha önce laboratuvarda incelemiştik. Buradaki amacımız bu hastalık davranışlarının sonuçlarını doğal bir ortamda ölçmekti.” dedi.
“Burada gösterilen etkiler muhtemelen diğer birçok hayvanda yaygındır ancak davranış değişikliklerinin de patojene bağlı olduğunu hatırlamalıyız. Gerçek bir virüs veya bakteri kullanmadık çünkü hastalık sonrası davranışların etkisini izole etmek istiyorduk. Bazı gerçek hastalıklar etkileşimleri daha olası hâle getirebilir, azaltmayabilir.”
Çalışma gerçek bir hastalığın yayılmasını belgelemese de sosyal karşılaşma verilerini hastalığa maruz kalma süresi ve patojenin taşınması arasındaki bağlantıları birleştirmek araştırmacıların hastalık davranışının bir sosyal ortamda patojenin yayılmasını nasıl etkileyebileceğini tahmin etmelerine olanak tanıyor.
Her yarasanın sosyal ağındaki davranışını açıkça belirlemek yakınlık algılayıcılarının hasta veya sağlıklı yarasaları veya bunların bir arada bulunduğu ortamda birkaç saniyede bir ölçüm yapması sayesinde mümkündür. Yakınlık algılayıcılarının kayıtlarının görselleştirmeleri tedavi döneminden 48 saat sonrasına kadar koloninin sosyal ağında yapılan bağlantıların sayısında artış olduğunu gösterdi.
Ripperger, “Yakınlık algılayıcıları bize bu yarasaların sosyal davranışlarının içi boş bir ağacın karanlığında gizlenmişken bile gündüz ve gece boyunca saatten saate ve hatta dakikadan dakikaya nasıl değiştiğine dair inanılmaz bir pencere açtı.” dedi.
[1] Belli ölçülerde sodyum bikarbonat ve sodyum klorür içeren antimikrobiyal özelliği sahip su çözeltisi Kaynak: Vikipedi