Yazar: Linda Koffmar
Çeviren: Arda Kahraman
Düzenleyen: Ezgi Ordu
Özet: Uppsala Üniversitesinde yapılan 250.000’den fazla kadının katıldığı kapsamlı çalışmanın sonuçları, ağız yoluyla alınan doğum kontrol haplarının rahim ve yumurtalık kanserine karşı koruduğunu gösteriyor. Koruyucu etki, kullanımın bırakılmasını izleyen birkaç on yıl içerisinde de devam ediyor. Bahsi geçen çalışma ise Cancer Research isimli bilim dergisinde yayımlandı.
Yumurtalık ve rahim kanserleri yaklaşık %2’nin biraz üzerinde yakalanma oranıyla en sık karşılaşılan kadın doğumla ilgili kanser tipleri arasında yer alıyor. Rahim kanseri, yumurtalık kanserine kıyasla daha fazla görülse de belirtilerinin daha açık olması sebebiyle daha erken evrelerde tespit edilebilmektedir. Bu sayede daha düşük ölüm oranına sahiptir. Bununla beraber yumurtalık kanseri, vücudun diğer kısımlarına yayılmadan tespit edilmesi çok güç olduğu için en ölümcül kanser türleri arasında yer almaktadır.
İlk doğum kontrol hapları 1960’ların başında onaylanıp kullanıma sunuldu ve Avrupa’da yaşayan kadınların %80’i bu hapları hayatının bir noktasında kullandı. Doğum kontrol hapları dişi cinsiyet hormonlarının yapay biçimleri olan progestin ve östrojen içeriyor. Ağız yoluyla alınan progestin ve östrojen ise yumurtlamayı önleyip hamileliğe karşı koruyor.
Rahim ve Yumurtalık Kanseri Gelişmesinde Daha Düşük Risk
Yapılan çalışmada bilim insanları, doğum kontrol hapı kullanan ve kullanmayan kadınlardaki meme, yumurtalık ve rahim kanseri oranlarını karşılaştırdı.
Yapılan çalışmanın önde gelen araştırmacılarından olan Uppsala Üniversitesi İmmünoloji bölümünde görev yapan Åsa Johansson bu konuda “Doğum kontrol hapı kullanan kadınların, kullanmayanlara göre yumurtalık ve rahim kanseri geliştirme riskinin daha az olduğu açık bir durumda. Doğum kontrol hapını kullanmayı bıraktıktan on beş yıl sonra riskin %50 daha az olduğunu bulduk. Hatta azalmış risk, kullanımın bırakılmasının ardındaki otuz ila otuz beş yıl arasında dahi devam ediyor.” diyor.
Meme Kanseri Riski Artışı Az Miktarda
Doğum kontrol hapları önceden meme kanseri riskinin artmasıyla ilişkilendirilmişti.
Johansson bu konuda “Şaşırtıcı olarak, doğum kontrol haplarının meme kanseri riskini sanılandan daha az artırdığını bulduk. Bu etki de kullanımın bırakılmasını takiben birkaç yıl içerisinde kayboluyor. Sonuçlarımıza bakılırsa kısa vadede risk artışı gözlenmesine rağmen, genel anlamda hiç kullanmayan ve kullananlar arasında hayat boyu riskte dikkate değer bir değişim yaşanmıyor.” diyor.
Doğum kontrol haplarının kullanımı genellikle derin ven trombozu ve meme kanseriyle ilişkilendirildiği için bu çalışmanın sonuçları büyük önem taşıyor.
Doktora öğrencisi olarak bu çalışmada yer alan Therese Johansson, “Oral doğum kontrol haplarının hamileliğin önlenmesine ek olarak bazı pozitif etkilere de sahip olduğunu gösterdik. Bu çalışmada ortaya çıkan sonuçlar kadınlara ve doktorlara doğum kontrol hapının kullanımı konusunda daha bilinçli karar vermelerinde yardımcı olabilir.” diyor.
