Güneş Sisteminin Başlangıcından beri Var Olan Asteroitler Keşfedildi!
Yazan: Jonathan O’Callaghan
Çeviren: Şule Selçuk
Düzenleyen: Ümit Sözbilir
Özet: Bilim insanları Güneş Sistemi’nin ilk günlerinden kalmış bir grup asteroit keşfettiler. Bunlar sonunda bize gezegenlerin nasıl oluştuğu ile ilgili fikir verebilir. Gezegen oluşumuna dair temel olarak iki tane fikir vardır. Birisi küçük gezegenimsi yapıların bir araya gelmesiyle gezegenlerin oluştuğudur. Diğeri tek bir büyük parçanın öngezegensel diskten çakıl taşı büyüklüğünde kayalar süpürmesi ile gezegen oluşturduğudur.
Bilim insanları, Güneş Sistemi’nin ilk günlerinden kalmış bir grup asteroit keşfettiler. Bu keşif bize gezegenlerin nasıl oluştuğu ile ilgili fikir verebilir.
Fransa’nın Nice şehrinde bulunan Côte d’Azur Gözlemevinden (Côte d’Azur Observatory, OCA) Marco Delbo tarafından yürütülen çalışma Science‘ta yayımlandı [1]. Bilim insanları, NASA’nın yörüngedeki Geniş Açılı Kızılötesi Araştırma Kâşifi (Wide-field Infrared Survey Explorer, WISE) uydusundan alınan verileri kullanarak Mars ile Jüpiter arasındaki asteroit kuşağındaki çeşitli asteroitler üzerinde çalıştılar.
Çoğu asteroit belirli ailelere aittir. Yani bu durum uzun zaman önce aynı kayadan, belki de iki asteroidin çarpışmasıyla oluştukları anlamına geliyor. Ortaya çıkan asteroit parçaları uzayda fark edilebilir bir V şekli oluşturmuşlardır. Ancak Delbo ve meslektaşları belirli ailelere ait olmayan 17 tane muğlak asteroit keşfettiler. Bu muğlak asteroitler muhtemelen 4 milyar yıl önce Güneş’in yörüngesindeki gezegen öncesi toz ve gaz diskinden doğdular. Bu gezegen öncesi diskin gezegenlerin yapı taşları olan küçük gezegenimsi yapıları oluşturduğu düşünülüyor.
Delbo, IFLScience’a verdiği röportajda “Bu muğlak asteroitler, belirli ailelerden gelen diğer asteroitlerin parçaları olamaz. Bu yüzden farklı bir şekilde oluşmuş olmalılar ve tek ihtimal de onların gezegen ötesi diskten oluştuklarıdır.” dedi.
Bu 17 muğlak asteroit Güneş’ten 2,2 ve 2,33 AB uzaklıkta bulunuyor [1 astronomik birim (AB) Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığa eşittir]. Asteroit kuşağının kendisi 2,2-3,5 AB ölçüsündedir. Yani bu tüm kuşağın küçük bir kesiti oluyor. Umarız ki gelecekte kuşağın geri kalanını da aynı şekilde inceleyebiliriz.
Bu asteroitler başlangıçtan beri var olan keşfedebildiğimiz ilk asteroitler olmadığını unutmamak gerekir. Örneğin büyük asteroitler olan Ceres ve Vesta bir çeşit gezegenimsi yapılar olarak düşünülmektedirler. Ancak bu yeni belirlenen 17 asteroidin önemi, 35 kilometreden daha az olmayan küçük boyutlarıdır.
Delbo, “Büyük asteroitlerin oluşması gerektiğini biliyoruz ancak kaç tane küçük asteroidin oluşabileceğini bilmiyoruz. Çalışmamız ilk gözlemsel kısıtlamayı öngörüyor.” dedi.
Bu çalışma bize gezegenlerin oluşması ile ilgili teorilerimizi geliştirmede yardımcı olacaktır. Gezegen oluşumuna dair temel olarak iki tane fikir vardır. Birisi küçük gezegenimsi yapıların bir araya gelmesiyle gezegenlerin oluştuğudur. Diğeri tek bir büyük parçanın ön gezegen diskten çakıl taşı büyüklüğünde kayalar süpürmesi ile gezegen oluşturduğudur [2].
Bu çalışma bize hangi teorinin doğru olduğunu söylemezken bizi cevaba daha da yakınlaştırıyor. Gerçekten de ilk asteroit toplulukları ile ilgili daha çok bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Yani bu tip asteroitlerden olabildiğince çok bulmamız gerekiyor.
Teksas’taki Güneybatı Araştırma Enstitüsünden Kevin Walsh, IFLScience’a “İlk büyük asteroitlerin ne kadar büyük ve onların tozdan oluşmada ne kadar etkili olduğunu bilmemiz lazım. Bu çalışma modelleme yapanların kendi asteroit ve gezegenimsi yapı oluşumu modellerini daha iyi anlamalarına yardımcı olacaktır.” dedi.
Konuyla alakalı diğer yazılarımız
Güneş Sistemimizde İlginç Bir Melez Asteroit Keşfedildi
Gizem Çözüldü: Ceres’deki Parlak Alanlar Yüzeyin Altındaki Tuzlu Sudan Geliyor