Çeviren: Çisem Özge Biçer
Düzenleyen: Ümit Sözbilir
Özet: COVID-19 belirtileri aylarca sürebilir. Virüs kimi zaman akciğerleri, kalbi ve beyni etkileyip uzun vadede sağlık problemlerini tetikleyebilir. Dr. Irina Petrache ve araştırma ekibi, SARS-CoV-2 virüsünün uzun COVID hastalarının hücrelerindeki mitokondrilerde hasar yarattığını keşfederek çarpıcı bir sonuca ulaştılar.
Küresel salgın devam ederken COVID-19 teşhisi konulan kimselerde gözlemlenen belirtilerin, vücudun SARS-CoV-2 virüsünü yenmiş olmasına rağmen 1 aylık süreçten daha uzun sürmesi hâli (uzun COVID), hastaların %31 ila %69’unu etkileyerek gittikçe yaygınlaşan bir durum hâlini alıyor. Aslında bu durum şaşırtıcı çünkü hastaların çoğunda gelişen ilk belirtilerin şiddeti ile bu belirtilerin ne kadar süreceği arasında herhangi bir açık bağlantı bulunmuyor. Denver’da National Jewish Health adlı hastanede akciğer, yoğun bakım ve uyku tıbbı bölümünün amiri olan tıp doktoru Irina Petrache; küresel salgının erken dönemlerinde, internet sayfalarının bir tür çevrim içi ağı olan POPSUGAR’a “COVID-19 hastalığına yakalanıp hayatta kalan ilk kişilerin uzamış hastalıktan muzdarip olduğu ortaya çıkıyor.” dedi.
Dr. Petrache, çalışma arkadaşı olan araştırmacılarla birlikte hastanelerindeki 50 hastayı incelerken “hastaların büyük çoğunluğunun ağır iveğen COVID-19 geçirmediği”ni fark ettiklerini söylüyor. “Evdeyken bu iveğen viral bulaşa maruz kaldılar ve ne oksijen desteğine ne de hastaneye gitmeye ihtiyaç duyup iyileştiler.” diye sözlerine ekliyor.
Dr. Petrache’nin ortak yazarı olduğu uzun COVID’in gerçek nedenini saptama amacı taşıyan yeni bir ön çalışmanın temelleri, incelenen bu 50 hastaya dayanıyor. Araştırmalar, bu çalışmayla virüsün uzun COVID hastalarının hücrelerindeki mitokondrilerde hasar yarattığını keşfederek çarpıcı bir sonuca ulaştılar. Mitokondri, hücrede bulunan son derece önemli bir organel olup mitokondrinin görevi oksijenin ve besleyici öğelerin vücudun enerji molekülü olan ATP’ye dönüştürülmesidir. Dr. Petrache, mitokondrilerin aslında “hücrelerimizde bulunup enerji üreten minik fabrikalar” olduğunu söylüyor. Mitokondrilerin uygun bir biçimde işlev görememesi kötüye işaret ediyor.
Alıştırma Çalışmaları, Bu Bağlantıya İşaret Ediyor
Çalışmada araştırmacılar hastaları, alıştırma bisikleti veya kademeli olarak artan dirençte koşu bandı gibi hem dolaşım hem solunum (cardiopulmonary) ile ilgili alıştırma sınamalarına tabi tuttular. Hastalar alıştırma yaptıkça araştırmacılar, hastaların kalp atım hızlarından ve kan basıncından soluk alma ve soluk verme sürecindeki oksijen ve karbondioksit değerlerine kadar, Dr. Petrache’nin ifadesiyle “büyük miktarda veri” kaydettiler. Araştırmacılar, karbondioksit ve alıştırma esnasında üretilen bir yan ürün olan laktat ölçümü adına hastaların atardamarlarından kan örnekleri aldılar.
Başlangıçta veriler makul görünmedi. Araştırmacılar inceledikleri hastaların beklediklerinden çok daha hızlı yorulduklarını gözlemlediler. Buna karşın görünürde hastaların akciğerleri, kalpleri ve kasları işlevlerini uygun bir şekilde yerine getiriyordu. Araştırmacılar ancak hücresel düzeyde gözlem yaptıklarında olanların farkına vardılar. Tıpkı hastaların verdikleri soluktaki gazlar gibi laktat düzeyinin yükselişindeki olağan dışı hız da sebebin mitokondri ile ilişkili olduğuna dair ipucu oldu. Dr. Petrache, “Tüm bu bağıntılar ve sonuçlar aynı yöne işaret ediyor: bu minik organellerde bir şeyler yanlış.” diyor ve sözlerine ekliyor, “Olması gerektiği gibi çalışmıyorlar.”
COVID-19 Mitokondrileri Nasıl Etkiliyor?
Araştırmacıların SARS-CoV-2 virüsünün mitokondrileri etkileyiş sürecini tam olarak bilmiyor olmalarına karşın bu çalışma COVID-19 ve mitokondriler arasındaki bağlantıya dikkat çeken ilk çalışma değil.
Bir ihtimal viral parçacıkların hücrenin içine girmesinin mitokondri hasarına yol açan “olaylar silsilesi”ne neden olduğu. Bilhassa Dr. Petrache; virüsün, anjiyotensin adlı maddenin salınmasına öncülük ettiğini ve anjiyotensinin bu yolla salınması sonucu mitokondrileri “kilitlediğini” ve hasar yarattığını söylüyor.
Buna karşın Dr. Petrache, sürecin daha dolaylı olabileceğinin de altını çiziyor: Virüs, mitokondrinin yakıtı olan oksijenin kan dolaşımındaki akımını etkiliyor ve böylece mitokondrileri yakıtsız bırakıyor olabilir. Bunun yanı sıra virüs, mitokondrinin yaşam döngüsünü de etkileyip bu minik organellerin erken ölmelerine yol açıyor veya yeni mitokondrilerin üretim sürecini yavaşlatıyor olabilir.
Dr. Petrache’nin umudu, bir sonraki adımın mitokondrilerin işlev kaybı sürecini kesin bir şekilde aydınlatması yönünde. Dr. Petrache, “Tüm bu sıralamalar veya ihtimaller birer araştırma konusu.” diyor ve sözlerine ekliyor: “Aslında bu noktaya dikkat çekmek istiyoruz.” Ekip, bunu yapmak için araştırmaya daha fazla uzun COVID hastasını dâhil ederek ve COVID-19 geçirip belirtileri tamamen iyileşen kimselerden oluşan bir kontrol grubu ekleyerek çalışmalarını genişletmek istiyor. Her ne kadar bu çalışmada uzun COVID hastalarının yalnız kas işlevleri irdelenmiş olsa da araştırmacılar benzer bir sürecin akciğerler veya sinir sistemi ile ilgili olan diğer uzun COVID belirtileriyle de ilişkili olduğunu düşünüyorlar.
Uzun COVID Hastalarının Mitokondrileri Nasıl “İyileşiyor”?
Dr. Petrache, COVID tarafından uyarılan süreç sonucu gelişen mitokondri işlev bozukluğuna dair muhtemel tedaviler ya da müdahaleler sunulmasından evvel bu işlev bozukluğunun kontrollü çalışmalarla incelenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Buna karşın mitokondrilere dair bu soruna karşı bilinen bir müdahalenin, alıştırma yaparken birdenbire seviyeyi yükseltmek veya acele etmek yerine alıştırmaya “düşük seviyede başlamak ve yavaş ilerlemek” olduğunu belirtiyor. “İkinci seviye alıştırma” olarak adlandırılan bu yavaş ve sakin alıştırma türünün aynı zamanda mitokondrilerin işleyişini iyileştirdiğini söylüyor. İkinci seviye alıştırma, uzun COVID olgularına karşı da faydalı olabilir.
Uzun vadede, bu ön çalışmanın uzun COVID ile mitokondriler arasındaki bağıntıya dair daha fazla çalışma için kapıları aralaması umuluyor.
Neticede amaç, tedavi seçenekleri ve uzun COVID belirtileriyle mücadele eden hastalar için ileriye dönük bir yol bulmak. Dr. Petrache, “Bizim (uzun COVID) hastalarımızda beklenmedik birçok hâl gözlemledik.” diyor ve sözlerini “Şimdi hastalarımızı eğer COVID-19 sonrası fiziksel bitkinlikten, nefes darlığından veya buna benzer bir sorundan muzdarip olurlarsa (kalp veya akciğer hastalığı gibi) klasik tanıları dışlamak noktasında temin edebiliriz.” diyerek tamamlıyor.