Özgün İçerikYer Bilimleri

Beklenen Büyük İstanbul Depremine Dair Bakış Açısı

Yazan: Oğuzhan Çamcı

Düzenleyen: Ümit Sözbilir

Özet: 23 Nisan 2025’te Marmara Denizi’nde gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki deprem herkesin gündemine oturdu. Halk ve uzmanlar ikiye bölünmüş durumda. Bir grup, meydana gelen depremin beklenen büyük İstanbul depremi olduğunu düşünürken diğer grup ise bunun büyük İstanbul depremi olmadığını ve tehlikenin hâlâ sürdüğünü savunuyor. Peki daha önce buna benzer bir durum yaşanmış mıydı? 2009 L’Aquila depremi günümüze ışık tutabilecek niteliktedir.

Giriş

23 Nisan 2025 günü İstanbul’da 6,2 (MW) büyüklüğünde bir deprem gerçekleşmiştir. 1999 yılında yaşanan depremlerden sonra, yeni depremin olası adresi olarak İstanbul gösteriliyordu. Bu yazıda, beklenen İstanbul depremi ile ilgili elde edilen bilgileri ve çıkarımları gözden geçireceğiz.

Fay Hattı ve Tektonik Aktivite

Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) Marmara Denizi içinden geçen segmenti (Kumburgaz Fayı), 1766’dan bu yana kırılmamış bir “sismik boşluk” olarak kabul edilmektedir. Bilim insanları, bu bölgede 7,0 ila 7,8 büyüklüğünde bir depremin jeolojik olarak kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır [1] [2] [3] [4].

istanbul deprem
Şekil 1. Kuzey Anadolu Fayı (KAF) üzerindeki geçmiş depremler ve 1999 depremlerinin konumları [2].
Şekil 2. İstanbul yakınlarda sismik boşluğun bulunduğu fay segmenti [2].

Şekil 2. İstanbul yakınlarda sismik boşluğun bulunduğu fay segmenti [2].

Tsunami ve Toprak Kaymaları

Marmara Denizi içerisinde oluşacak bir deprem tsunami üretebilir. Her ne kadar Marmara Denizi kapalı bir deniz olup tsunamiye açık olmasa da deniz altında bulunan yamaçlarda oluşacak olan toprak kaymaları tsunamiye neden olabilir. MS 120 ve 1999 arasında Marmara Denizi’nde 40 kadar tsunami gözlenmiştir [5].

Bilim İnsanları Ne Diyor?

Son 26 senedir İstanbul depreminin eli kulağında ve 23 Nisan 2025 saat 14.49.09’da 6,2 (MW) büyüklüğündeki deprem herkesi tedirgin etti. İnsanlar tekrar o soruyu sormaya başladı: Beklenen İstanbul depremi ne zaman olacak?

Depremin ardından insanlar tam anlamıyla ikiye bölündü, buna bilim camiası da dâhil. Bir kesim “beklenen deprem buydu ve artık tehlike kalmadı” diye düşünürken diğer kesim “bu sonun başlangıcı, tedbir almak için artık geç kaldık” görüşünde. Halk ise “26 senedir bize korku pompalanıyor ve biz artık bunun o deprem olduğuna inanmak istiyoruz” seçeneğinde duruyorlar.

Bilim insanlarının ne dediğine tekrar bakalım:

Prof. Dr. Celal Şengör

“6,2’lik depremi Silivri ve Büyükçekmece 5 şiddetinde hissetti, diğer ilçeler ise 4 şiddetinde hissetti. İstanbul açığından geçen 130 km uzunluğundaki fay hattının tek seferde kırılma ihtimali çok yüksek. O büyük İstanbul depremi bu olduğu takdirde üreteceği büyüklük 7,2 demek. Bugün meydana gelen 6,2’lik depremden 30 tane demek. İstanbul depremine hazırlanmak için artık çok geç. 1999’dan beri havanda su dövdük hiçbir şey yapmadık.” [6]

Prof. Dr. Hasan Sözbilir

“Deprem, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde meydana geldi. Fayın tümü, büyük parça değil, sadece bir yeri yıkıldı. Tümünün kırılması daha çok 7,4-7,5 gibi kabul ediliyor. Dolayısıyla bu şekilde parçalı kırılması da aslında iyi bir şey. Ucuz kurtulduk geçmiş olsun.” [6]

Prof. Dr. Naci Görür

“İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak. Deprem, deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar önemli bir konudur. Depremin olmadığı zaman konuşup önlem almak lazım. Bunu başta hükümet, sonra belediye ve halk el ele vererek kenti depreme hazırlaması lazım. Kentsel dönüşüm, bina yapmak kenti depreme hazırlamak değildir. Deprem dirençli kent apayrı şeydir. Artık gerekeni halk yapmalıdır. Yapacağı şey gözetim ve denetimdir.” [6]

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy

“Marmara’da 1894’te stres bitmiş. 1912’de Tekirdağ ve Silivri hattı kırıldı. O çukurda stres bitti. Bugün kırılan bölge de fayın ucunda kırılmayan noktaydı. Silivri’den kuzeye doğru gelen, doğuya giden bir faydı. Benim tam beş kitapta yazdığım haritadaki ‘Deprem olur’ dediğim yerde olan deprem. Bütün Doğu Marmara’da deprem bitti. Başka bir deprem riski yok. Marmara’da bitti depremler. İstanbul’da bütün yanılgıların sebebi 17 Ağustos 1999’da kırılan fayın devamı olarak Adalar’dan Çekmece’ye kadar giden Marmara’nın kuzey kenar fayının esas alınmasından kaynaklanıyor. Bu ‘Kuzey Anadolu fayının devamı’ denilince ‘Eyvah burada büyük deprem olacak’ sonucuna varılıyor. Oysa iki hata var. Biri, O fay Kuzey Anadolu’nun devamı değil; iki, o fay 1766 yılında kırıldı. O zaman bu fayda 250 yıllık stres birikmiş yeni bir deprem olur tezi tamamen yanlış.” [6]

Prof. Dr. Ziyadin Çakır

“Deprem, Marmara Ereğlisi açıklarından başlayıp boğazın önüne kadar uzanan Orta Marmara Fayı üzerinde meydana geldi. Bu hareket beklenen Marmara depremini zaman açısından öne çekmiş olabilir. Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki deprem İstanbul merkezine uzaklığı sayesinde daha az hissedildi. Silivri’den İstanbul merkeze 70 km. Adalar Fayı olsaydı bu büyüklükteki deprem daha yıkıcı olabilirdi. Bu deprem artçı olarak 6’lık bir deprem üretebilir ama daha büyüğünü de üretebilir. Artçılar konusunda dikkatli olunması özellikle hasarlı binalara girilmemesi gerekir.” [6]

Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan

“6,2’lik depremle Kuzey Marmara’da Trakya kolunun Büyükçekmece- Kumburgaz-Silivri bölümü yaklaşık 25 km, sağ doğrultu atımlı yırtılmayla kırılmış olabilir. Depremin İstanbul önünü kırmadan sıçrayarak Trakya kolunu batıya doğru yırtıp, kırılmanın durması can güvenliği bakımından uğurludur, sevinçlidir. Görünüş o ki, gerginlik 23 Nisan bayram günü öğleden sonra hızla düşmüş, sönüme geçmiştir. Boşalttığı gerginlik, boşatması gerekenin yaklaşık 22’de 1’idir. Umarım parçalı kırılmalar ile işlem gelecekte de bu biçimde ölümsüz, yıkımsız tamamlanır. Depremin K45B gidişli Trakya-Eskişehir kırığı ile Kuzey Anadolu Kırıklarının kesim yerinde olması, deprem odağının kavşakta olma kuramını güçlendirdi, kanıtladı. Durum şunu gösterdi ki, büyük bir depremle boydan boya kırmamasının nedeni, henüz M7,2’lik depremi oluşturarak 6 Giga tonluk kırılma direncini yenecek gerginliğe ulaşamamasıdır. Büyük deprem için beklentim henüz erken gibi görünüyor. Haydi uğurlusu.” [6]

Prof. Dr. Okan Tüysüz

“Marmara Denizi içerisindeki faylara baktığımızda, 7’nin üzerinde bir deprem potansiyeli olduğu görülüyor. Her ne kadar bazı muhalif görüşler olsa da bilim camiasında genel kabul gören görüş budur.” [6]

Prof. Dr. Şükrü Ersoy

“Bu büyüklükteki bir deprem bile zarar verebilir. Daha büyüğüne karşı hazırlıklı olmakta fayda var.” [6]

L’Aquila Depremi

Birçok kişinin hayatını etkileyecek bu konuda farklı görüşler mevcut. Fakat bu daha önce insanların başına gelmedi mi? O zaman insanlar nasıl tepki verdi? Geçmişte böyle bir olay oldu mu?

Evet. Geçmişte buna benzer bir olay yaşandı ve çok geçmiş de sayılmaz.

6 Nisan 2009 tarihinde İtalya’nın L’Aquila şehrinde yerel saat ile 03.32’de meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki deprem, 309 kişinin hayatını kaybetmesine, 1.600’den fazla kişinin yaralanmasına ve 65.000’den fazla kişinin evsiz kalmasına neden olmuştur [7]. Deprem öncesinde aylarca süren sismik hareketlilik, öncü niteliğindeki sarsıntılar ve artan halk paniği, İtalyan yetkilileri bir değerlendirme toplantısı yapmaya sevk etti.

31 Mart 2009 tarihinde L’Aquila’da toplanan “Ulusal Büyük Riskler Komisyonu” (Commissione Grandi Rischi), bölgede süregelen depremlere ilişkin riski değerlendirdi. Toplantının ardından kamuoyuna yapılan açıklamalarda, devam eden düşük şiddetli sarsıntıların “enerji boşalttığı ve bu nedenle büyük bir depremin olası görünmediği” öne sürüldü. [8]

Ancak bu açıklamalardan sadece altı gün sonra, 6 Nisan’da gerçekleşen yıkıcı depremde yüzlerce insan hayatını kaybetti. Yaşanan kayıpların ardından adli bir soruşturma başlatıldı ve 2010 yılında 7 kişi hakkında, taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak suçlamasıyla dava açıldı. Sanıklar şunlardı: [8]

  • Franco Barberi (Büyük Riskler Komisyonu Başkan Vekili)
  • Enzo Boschi (Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü Başkanı)
  • Giulio Selvaggi (Ulusal Deprem Merkezi Direktörü)
  • Claudio Eva (Cenova Üniversitesi Jeofizik Profesörü)
  • Mauro Dolce (Sivil Savunma Deprem Riski Ofisi Direktörü)
  • Gian Michele Calvi (EUCENTRE Direktörü)
  • Bernardo De Bernardinis (Sivil Savunma Departmanı Teknik Başkan Yardımcısı)
Bernardo de Bernardinis. (Kaynak: Agence France-Presse, Tiziana Fabi)

Sanıkların mahkemeye taşınmasının gerekçesi, depremi tahmin edememeleri değil, kamuya verdikleri mesajların yanlış ve gereğinden fazla güven verici olmasıydı. Özellikle Sivil Savunma yetkilisi Bernardo De Bernardinis’in, toplantıdan önce gazetecilere verdiği demeçlerde, “sismik aktivite tehlike oluşturmaz”, “durum elverişli görünüyor” gibi ifadeler kullanması ve bir gazetecinin kendisine yönelttiği “Öyleyse gidip bir kadeh şarap içelim mi?” şeklindeki sorusuna esprili biçimde onay vererek “Elbette! Bir kadeh Montepulciano şarabı içebilirsiniz.” şeklindeki ifadesi halk arasında deprem riskinin hafife alınmasına neden oldu [9].

31 Mart 2009’dan önce o bölgenin sismik olarak aktif olduğu ve büyük bir deprem üretebileceği biliniyordu. Daha öncesi o bölge ve çevresinde 1349, 1461, 1703, 1762 ve 1915 yıllarında büyük depremler yaşanmıştı [10] [11].

22 Ekim 2012 tarihinde, L’Aquila Mahkemesi bu 7 kişinin tamamını 6’şar yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme gerekçesinde, bilimsel tahmin yetersizliğinin değil, kamuya verilen bilgilerdeki “açık, eksiksiz ve şeffaf olmama” nedeniyle halkın yanlış yönlendirildiği ve bu nedenle bazı kişilerin öldüğü belirtilmiştir [12]. Ancak karar bilim dünyasında ve uluslararası kamuoyunda çok sayıda eleştiriye neden oldu. Temyiz mahkemesi, 10 Kasım 2014 tarihinde altı bilim insanını beraat ettirdi; yalnızca De Bernardinis 2 yıl hapis cezası aldı [13]. 20 Kasım 2015 tarihinde İtalya Yargıtayı, temyiz kararını onaylayarak süreci kesinleştirdi. Böylece bilim insanları cezai sorumluluktan kurtuldu ancak kamuya yapılan risk iletimi konusunda sorumluluk tartışmaları devam etti [14].

Sonuç

Şu anda Türkiye’de benzer olaylar yaşanıyor. Televizyonda ve sosyal medyada beyanlarda bulunuyorlar. Ancak İtalya’da olduğu gibi bir kurula bağlı olarak yorum yapılmıyor ve açıklamaların resmî bir geçerliliği bulunmuyor. Sonuç olarak, unvanlarının halka güven verdiğini dikkate almıyorlar. İtalya’daki gibi 65.000 kişiyi değil, milyonları etkileyen sözcükler kullanıyorlar.

Şekil 3. Türkiye’nin aktif fay hatlarını gösteren harita [15].

Şekil 3. Türkiye’nin aktif fay hatlarını gösteren harita [15].


Kaynak
[1] Parsons, T. (2004). Recalculated probability of M≥ 7 earthquakes beneath the Sea of Marmara, Turkey. Journal of Geophysical Research: Solid Earth, 109(B5). [2] Bohnhoff, M., Bulut, F., Dresen, G., Malin, P. E., Eken, T., & Aktar, M. (2013). An earthquake gap south of Istanbul. Nature communications, 4(1), 1999. [3] Erdik, M., Fahjan, Y., Ozel, O., Alcik, H., Mert, A., & Gul, M. (2003). Istanbul earthquake rapid response and the early warning system. Bulletin of earthquake engineering, 1, 157-163. [4] Murru, M., Akinci, A., Falcone, G., Pucci, S., Console, R., & Parsons, T. (2016). M≥ 7 earthquake rupture forecast and time‐dependent probability for the Sea of Marmara region, Turkey. Journal of Geophysical Research: Solid Earth, 121(4), 2679-2707. [5] Hébert, H., Schindele, F., Altinok, Y., Alpar, B., & Gazioglu, C. (2005). Tsunami hazard in the Marmara Sea (Turkey): a numerical approach to discuss active faulting and impact on the Istanbul coastal areas. Marine Geology, 215(1-2), 23-43. [6] Karadağ, D. (2025, April 24). İstanbul depremi sonrası kafalar karıştı, bilim insanları ikiye bölündü: Marmara’da deprem bitti mi yoksa an meselesi mi?. Mynet. [7] Powerful Italian quake kills many. (2009, April 6). BBC. [8] Terremoto dell’Aquila, il verbale integrale della riunione della Commissione Grandi Rischi. (2012, October 23). Focus.it. [9] Quando De Bernardinis disse: “Beviamoci un bicchiere di Montepulciano.” (2012, October 22). La Repubblica. [10] Moro, M., Gori, S., Falcucci, E., Saroli, M., Galadini, F., & Salvi, S. (2013). Historical earthquakes and variable kinematic behaviour of the 2009 L’Aquila seismic event (central Italy) causative fault, revealed by paleoseismological investigations. Tectonophysics, 583, 131-144. [11] Galadini, F., & Galli, P. (1999). The Holocene paleoearthquakes on the 1915 Avezzano earthquake faults (central Italy): implications for active tectonics in the central Apennines. Tectonophysics, 308(1-2), 143-170. [12] Tribunale di L’Aquila. (2012). Tribunale di L’Aquila, Sezione Penale, Dott. M. Billi. Sentenza n. 380/2012. [13] Hooper, J. (2018, March 4). L’Aquila earthquake scientists win appeal. The Guardian. [14] Terremoto L’Aquila, Cassazione: assolti scienziati Commissione grandi rischi. Condannato solo De Bernardinis. (2015, November 20). Il Fatto Quotidiano. [15] Emre, Ö., Duman, T.Y., Özalp, S., Elmacı, H., Olgun, Ş. & Şaroğlu, F. (2013). Active Fault Map of Turkey with and Explanatory Text. General Directorate of Mineral Research and Exploration, Special Publication Series-30. Ankara-Turkey.

Oğuzhan Çamcı

Jeoloji mühendisliği mezunu, özel bir şirkette maden arama jeologu olarak çalışmakta. Yüksek lisans son dönem öğrencisi. Araştırmayı seven, araştırdığı şeyleri yazıya döken tartışan.
Başa dön tuşu