Bilim İnsanları Türkiye ve Suriye’de Gerçekleşen Depremler Hakkında Ne Biliyor?
Yazan: Miryam Naddaf
Çeviren: Aybüke Er
Düzenleyen: Ümit Sözbilir
Özet: Ülkemizde birçok ili ve komşumuz Suriye’yi etkileyen iki büyük deprem yaşanmıştır. Bu yazıda bilim insanları ile görüşülerek onların deprem ile ilgili yorumlarına değinilmiştir.
Giriş
6 Şubat sabahı günün erken saatlerinde Türkiye’nin güneydoğusunu ve Suriye’nin bir kısmını etkileyen 7,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 1 Mart tarihinde AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı)’ın açıklamasına göre 45.000’den fazla kişi yaşamını yitirdi ve binlerce kişi yaralandı [1]. Yaşanan bu depremi bundan yaklaşık 9 saat sonra 7,5 büyüklüğünde bir deprem daha izledi. AFAD’ın açıklamasına göre 1 Mart itibariye 11.000’den fazla artçı sarsıntı meydana geldi [1]. Deprem ve artçı sarsıntılar birçok binayı yerle bir etti ve kurtarma görevlileri enkaz altında hayatta kalanları kurtarmak için görevlendirildi. Tüm bunlara rağmen vefat sayısının giderek artması bekleniyor. Nature, bölgedeki sismik etkinlik ve önümüzdeki birkaç günün ne getireceğini anlamak için 4 araştırmacı ile görüştü.
Türkiye Aktif Deprem Kuşağında Yer Alıyor
Türkiye’nin büyük bir bölümü Anadolu levhası üzerindeki iki ana fay arasında yer alıyor. Bunlar: Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı. Birleşik Krallık’taki Milton Kynes’te de yer alan Open Üniversitesinde yer bilimci olan David Rothery, “Arabistan’ı taşıyan ve Türkiye’yi batıya doğru kaymaya zorlayan bu tektonik levha, Suriye’yi de içine alarak kuzeye doğru hareket ediyor ve Avrasya’nın güney tarafı ile kesişiyor. Bunun yanı sıra Türkiye, şu anda depremlerin yaşandığı Kuzey Anadolu fayı boyunca yılda yaklaşık 2 cm batıya doğru hareket ediyor.” dedi.
İstanbul Merkezli Türkiye Deprem Vakfı Koordinatörü ve bir sismolog olan Seyhun Püskülcü, Türkiye’de yaşayan insanların depreme karşı savunmasız olduklarının farkında olduğunu ve bu yaşanan depremin bir sürpriz olmadığını söyledi. Aynı zamanda Püskülcü; Adana, Mersin, Tarsus ve Türkiye’nin batısındaki yerleri gezerek deprem farkındalığı çalışmaları yapıyor.
Depremin merkez üssü, Türkiye’nin Gaziantep ilinin Nurdağı içesinin 26 km doğusundaydı ve derinliği 17,09 km idi. 7,5 büyüklüğündeki deprem Kahramanmaraş ilinin Ekinözü ilçesinin yaklaşık 4 km güneydoğusunda meydana geldi.
Savaş, Suriye’deki Dayanıksız Olan Binaları Daha Düzensiz Hâle Getirdi
Depremlerde yaşanan ölümler genellikle tuğla ve duvarların düşmesinden kaynaklanır. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumuna göre, Türkiye’de depremden etkilenen insanların çoğu sallantı esnasında hasar alma olasılığı yüksek, desteksiz tuğla duvarlardan yapılmış ve az katlı betonarme yapılarda yaşıyor.
Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Arzu Arslan Kelam ve meslektaşları tarafında yapılan ve 2021 yılının aralık ayında Soil Dynamics and Earthquake Engineering dergisinde yayımlanan bir çalışmada, 6,5 büyüklüğünde gerçekleşecek olası bir depremde Gaziantep şehir merkezinin orta veya yüksek derecede hasar alabileceğini öne sürdüler. Bunun sebebinin ise var olan binaların az katlı tuğla yapılardan oluşması ve birbirlerine oldukça yakın inşa edilmesi olduğunu söylediler.
1999 yılında 17.000’den fazla kişinin ölmesine ve 250.000’den faza kişisinin evsiz kalmasına sebebiyet İzmit’in 11 km güneydoğusunda 7,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu üzücü olaydan sonra Türk hükûmeti yeni bina yönetmelikleri ve zorunlu deprem sigortası sistemini uygulamaya koydu fakat Boğaziçi Üniversitesinde inşaat mühendisi olarak çalışan Mustafa Erdik, bu depremden etkilenen binaların çoğunun 2000 yılında önce yapıldığını söyledi.
11 yıldan fazladır Suriye’de devam eden çatışmalar, standarda uygun bina yapımını imkânsız hâle getirdi ve Suriye’de gidişatın daha kötü olduğunu gösteriyor. Deprem, Suriye’nin kuzeybatısını etkileyerek Halep ve İdlib’de binaların yıkılmasına sebep oldu. Rothery, Suriye’de savaşta zarar gören binaların elde olan ve daha düşük kaliteli malzemeler kullanılarak inşa edildiğini ve bunun sonucunda da bu binaların daha fazla para harcanarak inşa edilen binalardan daha kolay yıkılmış olabileceğini söylüyor.
Şimdi Sırada Ne Var?
Araştırmacılar, insanların meydana gelebilecek deprem ve artçı sarsıntıların yanı sıra giderek kötüleşen hava şartlarına da kendilerini hazırlamaları gerektiğini söylediler. Londra Üniversitesinde sağlık ve afetler üzerine çalışan Ilan Kelman, büyük artçı sarsıntıların haftalarca ve aylarca devam edebileceğini ve daha fazla hasara yol açabileceğini söyledi.
Konuyla alakalı diğer yazılarımız