Yazan: Clara Wilson
Çeviren: Ceren Mısır
Düzenleyen: Alper Topal
Özet: Son yıllarda yapılan araştırmalar ile köpeklerin insanları koklayarak COVID-19 enfeksiyonu ve kanser gibi bazı hastalıkları tespit edebildikleri belgelenmiştir. Yeni yapılan bir araştırma ise köpeklerin koklama ile insanların stres seviyelerini tespit edebildiklerini gösteriyor.
Giriş
Köpekler uzun yıllar boyunca insanlarla birlikte yaşamışlardır; bu sayede insanlardan gelen ipuçlarını okuyabilmek için inanılmaz bir yetenek geliştirmişlerdir. Muazzam bir koku alma becerileri vardır ve bu sayede insanlardaki COVID-191 [1] ve akciğer kanseri [2] gibi bazı hastalıkları sadece koklama aracılığı ile tespit edebilmektedirler. Ancak köpeklerin insanların psikolojik durumlarıyla ilişkili kokuları tespit edip edemedikleri çok daha az araştırılmıştır.
Stresli insanların hormonlarında ve sinir sistemlerinde değişiklikler gözlemlenir. Hormonlardaki ve sinir sistemindeki bu değişimler insanların vücutlarından salınan kokuların değişmesine sebep olmaktadır. Clara Wilson ve arkadaşları, aynı kişilerden strese girmeden önce ve sonra alınan koku örneklerinin köpekler tarafından ayırt edilip edilemeyeceklerini merak etmişler ve bu meraklarını gidermek için bir çalışma yapmaya karar vermişlerdir. Bu araştırmayı yapabilmek için biyomedikal tespit köpekleri (laboratuvar ortamındaki koklayıcı köpekler) alanındaki kişilerden fikirler almışlar ve bu fikirleri köpeklerin koku algılamalarını test etmek için kullanılan teknikler ile birleştirmişlerdir. Elde edilen sonuçlar PLOS One’da yayımlanmıştır [3].
Deneye Hazırlık Süreci
Köpeklerin psikolojik stres ile ilişkili bir kokuyu algılayıp algılayamadıklarını ölçmek için katılımcı kişilere kalp atış hızlarını ve kan basınçlarını ölçen sensörler takılmıştır. Ayrıca katılımcılardan teste katılmadan önce ve sonra ne kadar stresli hissettiklerini puanlamaları istenmiştir.
Teste başlamadan önce katılımcılardan boyunlarının arka tarafını gazlı bez ile silmeleri ve bu bezi arınık (steril) cam şişeye yerleştirmeleri, ardından ise aynı şişenin içine üflemeleri istenmiştir. Daha sonrasında stres seviyelerini artırmak için katılımcılara hızlı bir zihinsel aritmetik testi verilmiştir.
Zihinsel aritmetik testinden sonra katılımcılar stres seviyelerini bir kez daha derecelendirmişler ve tıpkı aritmetik testten önce verdikleri gibi ter-nefes karışımı örneği daha vermişlerdir. Katılımcıların stres dışındaki başka bir sebepten ötürü kokularında değişim olma ihtimali göz önünde bulundurularak test öncesi ve sonrası toplanan örnekler arasındaki toplam zaman 4 dakika olarak ayarlanmıştır.
Köpeklerle yapılacak olan deneylere testleri stresli olarak algılayan ve test sırasında hem kalp atış hızında hem de kan basıncında artış görülen katılımcılar dâhil edilmiştir. Bu sebeple sadece 36 kişiden alınan örnekler köpeklere koklatılabilmiştir.
Köpekleri Eğitme Süreci
Çalışmaya katılan köpekler, sahipleri tarafından gönüllü olarak dâhil edilmiş olup haftada bir laboratuvardaki araştırmacılar tarafından pozitif pekiştireç2 kullanılarak eğitilmişlerdir. Resmî olarak veri toplamaya başlanmadan önce köpeklere bir örneği seçtiklerini gösterebilmeleri için örneğin önünde birkaç saniye hareketsiz durarak veya önünde oturarak araştırmacıları bilgilendirmeleri öğretilmiştir. Araştırmacılar bu hareketlere “uyarı davranışı (alert behaviour)” adını vermiştir.
Daha sonra köpeklere koku farklılıkları olan örnekler arasında ayrım yapmayı öğrenmeleri için bir “eşleştirme oyunu (matching game)” öğretilmiştir. Köpeklerin eşleştirme oyununda başarılı olmaları, test edilmek için hazır oldukları anlamına gelmektedir.
Test sırasında köpeklere, katılımcılardan alınan örnekler arasında ayrım yapma görevi verilmiştir. Her test seansında aramaları gereken kokuyu köpeklere öğretmek için önce kişilerin stresliyken verdikleri ter-nefes örneği ve iki “kontrol örneği (control samples)” gösterilmiştir. Kontrol örnekleri, içerisinde ter veya nefes olmayan temiz cam şişelerdir. Köpeklere hem stresli anlarda toplanan ter ve nefes karışımları hem de kontrol örnekleri koklatılmıştır. Stres anında toplanan örnekler için uyarı davranışı gösteren köpekler araştırmacılar tarafından ödüllendirilmiştir.
Testler 10 defa uygulandıktan sonra köpeklere mevcut örneklere ek olarak ikinci bir ter ve nefes karışımı daha koklatılmıştır: aynı katılımcılardan stresli değilken alınan örnekler. 20 deneme sürecek olan ayrım testi bu örneklerin dâhil olması ile başlamıştır. Köpeklerin görevi bir önceki aşamada kokladıkları stres anında toplanan örnekleri ayırt etmek ve uyarı davranışı ile araştırmacılara bunu fark ettiklerini göstermektir.
Eğer bu iki koku (stresliyken ve stressizken alınan örnekler) köpekler tarafından ayırt edilemiyorsa köpeklerin iki kokudan birini rastgele seçmesi beklenir. Ancak eğer köpekler iki kokunun farklı olduğunu tespit edebiliyorlarsa onlara sunulan ilk kokuyu, yani stres kokusunu, seçmeleri gerekmektedir.
Her katılımcıdan alınan örnek ikilisi yalnızca bir kez kullanılmıştır; bu sebeple köpekler her testte farklı kişilerden alınan kokuları koklamışlardır.
Köpekler stresli ve stressiz anlarda alınan örnekleri ilk kokladıkları andan itibaren farklı koktuklarını algılamışlardır. 720 koklama denemesinin 675’inde köpekler, stresli koku örneklerini doğru bir şekilde tespit edebilmişlerdir. Bu durum, araştırmaya katılan kişilerden istenen aritmetik testin kişilerin nefes ve ter yoluyla vücutlarından koku salınmasına sebep olduğunu ve bu kokuların köpekler tarafından algılanabildiğini göstermektedir.
Yapılan çalışmada, köpeklerin stresi olumsuz duygusal bir durum olarak algılayıp algılamadıkları belirtilmemektedir. Muhtemelen köpekler gerçek hayattaki bir durumu algılayabilmek için insanların vücut dilleri, ses tonları veya nefes alma hızları gibi bazı bağlamsal ipuçlarını kullanmaktadırlar. Ancak bu çalışma, kokunun köpekler tarafından yakalanabilen bir bileşen olduğuna dair sağlam kanıtlar sunmaktadır.
Köpeklerin insanların stresli anlarda salgıladıkları kokuyu algılayabildiklerini tespit etmek, insan-köpek ilişkisi hakkında daha derin bilgi sağlamaktadır. Ayrıca köpeklerin insanların psikolojik durumlarını nasıl algıladıkları ve bu psikolojik durumlarla nasıl etkileşim kurdukları konusundaki anlayışımıza katkıda bulunmaktadır. Çalışma sonucunda elde edilen bu bilgiler, ağırlıklı olarak görsel ipuçlarına tepki vermek üzerine eğitilmiş olan anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu rehber köpeklerinin eğitimleri için de yararlı olabilir.
1 Daha detaylı bilgi için Köpekler “COVID’i Koklayabilir mi? İşte Bilimin Söyledikleri” isimli yazımızı okuyabilirsiniz.
2 Pozitif pekiştirme, bir tepkinin sıklık ya da olasılığını, söz konusu tepkinin ardından, arzu edilen uyarıcıyı (pozitif pekiştireç) vermek suretiyle artırmaktır. [4]